| Peki, söylemedi ama satır aralarını okuyabiliyorum. | Open Subtitles | حسناً، كلا لكنني أستطيع أن أقرأ ما بين السطور |
| Benim için çalışacaksan eğer, satır aralarını okuman lazım. | Open Subtitles | أذاكنتيستذهبينفيعملمعي, فستحتاجين ألي تعلم قراءة ما بين السطور |
| Tam olarak değil, ama satır aralarını okuyabiliyorum. | Open Subtitles | ليس مجازياً، لكن يمكنُني قراءة ما بين السطور |
| Satır aralarını okuyarak, Billy'e karşı hâlâ bazı şeyler hissediyor olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | بقراءة مابين السطور.. اعتقد أنك ربما ماتزالين تكنين مشاعر نحو بيلي |
| Ama hepimiz satır aralarını anlayabilecek durumdayız. | Open Subtitles | , ولكن يمكننا جميعاً , قراءة مابين السطور |
| aralarını bozarız ama kalplerini kırmayız. | Open Subtitles | لكننا نفصل ما بين الأشخاص فقط. نحن لا نحطم القلوب. |
| Uyuşturucu diyorlar ama satır aralarını oku. | Open Subtitles | يقولون أن المخدرات هي السبب، لكن اقرأ ما بين السطور |
| Arapça dinleyebilir ve satır aralarını okuyabilirdi. | Open Subtitles | يمكنه الاستماع إلى العربية وقراءة ما بين السطور |
| Sizden satır aralarını okumanızı beklemiştim. | Open Subtitles | حسنًا، كنت أتوقع منك أن تقرأ ما بين السطور |
| Bu işte satır aralarını okumalısın. | Open Subtitles | عليك أن تقرأ ما بين السطور في هذه التجارة |
| Satır aralarını okudum ve sizi açıkça anladım. | Open Subtitles | لقد قرأت ما بين السطور وسمعتك بمنتهى الوضوح |
| Sorun yaşadığını biliyorum. Sadece satır aralarını okuyorum. | Open Subtitles | أعلم أنهم يواجهون مشاكل أقرأ ما بين السطور |
| Basit bir yolla; satır aralarını okuyarak, kelimeler sayesinde hislerini algılayabiliyordum, kolay fakat yardım etmek için etkili bir yol. | TED | وهذه الحقيقة البسيطة، وهي قراءة ما بين السطور، استطعت أن أحس، من خلال الكلمات، بمشاعره، كانت وسيلة بسيطة، ولكنها فعالة جدا للمساعدة. |
| Satır aralarını okuyamıyor musun? | Open Subtitles | أليس بالإمكان أن تَقْرأَ ما بين السطور؟ |
| Satır aralarını okuyabiliyorum. Tamamdır. | Open Subtitles | استطيع أن أقرأ ما بين السطور فهمت ذلك |
| Satır aralarını okuyabiliyorum. Tamamdır. | Open Subtitles | استطيع أن أقرأ ما بين السطور فهمت ذلك |
| Haberleri takip ediyorum ve satır aralarını okuyabiliyorum. | Open Subtitles | أنا أتابع الأخبار، و أستطيع أن أقرأ مابين السطور |
| "Satır aralarını okuyamıyor musun, dostum?" | Open Subtitles | لا يمكن قراءة مابين السطور يا رجل |
| Ama sırf benim mizacım böyle değil diye ya da satır aralarını okumuyorum veya o dilden konuşmuyorum diye ya da bazen de olsa insanların benim dilimden konuşmalarını istiyorum diye hikâyedeki kötü adam ben olmuyorum. | Open Subtitles | ولكنّ لأنّ ذلك ليس من طبيعتي، أو لأنّني لا أفهم مابين السطور أو فهم تلك اللغة .. أو لأنّني أريد من النّاس التحدث إليّ بالطريقة التي أفهمها |
| - Satır aralarını oku. | Open Subtitles | اقرائي مابين السطور |
| İnsanlar satır aralarını okuyabiliyor Trey. | Open Subtitles | إن الناس يُمكنهم فهمُ مابين الأسطر يا(تريّ). |