| Ona söylemeyecektim ama kazanamamışım gibi davranacaktım. Okulu aramışlar, liseyi. | Open Subtitles | كنت سأتظاهر بأنه لم يتم قبولي لكنهم اتصلوا بالمدرسة الثانوية | 
| Sigortanda onun ismi varmış aramışlar, o da uçağa atlayıp, gelmiş. | Open Subtitles | لذا اتصلوا .به و سافر إلى هنا ليلة البارحة | 
| İki gün önce aramışlar, neden tekrar aradılar? | Open Subtitles | لقد إتصلوا به من يومان لمَ أعادوا الإتصال؟ | 
| Şu anda yaşlı bir kadının dairesinin önündeyiz, komşuları kadının çığlıklarını duyup 911'i aramışlar | Open Subtitles | نقف الان في خارج شقة أمراة الجيران سمعوها تصرخ ,لذا أتصلوا بالشرطة | 
| hukuk profesörlerimi ve eski erkek arkadaşlarımı aramışlar. | Open Subtitles | أنهم يتصلون بأساتذتي في القانون؟ وأخلاء سابقون | 
| İspanyollar geldiklerinde o kanyonu aramışlar. | Open Subtitles | عندما جاء الغزاة الإسبان بحثوا عن هذا الوادى | 
| lliunskaia'yı aramışlar, ama arkadaşlarınız Abby ve Carlos'u bulamamışlar. | Open Subtitles | لقد فتشوا القطار الذي نزلتي منه في يوليأنسكويا فلم يجدوا كارلوس وآبي | 
| Yerleşimi aramışlar. Michael veya yaratık yokmuş. | Open Subtitles | فتّشوا المستوطنة، لا (مايكل)، ولا مخلوقات | 
| Bowling antrenmanının iptal olduğunu söylemek için aramışlar. | Open Subtitles | لقد اتصلوا ليعلموني أن حصة تدريب البولينغ ألغيت. | 
| 15-20 dakika sonra buraya gelip, 911'i aramışlar. | Open Subtitles | بعد 15 أو 20 دقيقة قدموا إلى هنا و اتصلوا بالطوارئ | 
| Ama FBI'ı aramışlar, polisi değil. | Open Subtitles | إذاً، اتصلوا بالمباحث الفيدرالية وليست الشرطة؟ | 
| 160 km çapındaki hastane ve klinikleri aramışlar. | Open Subtitles | اتصلوا بكل المستشفيات والعيادات في مساحة 100 ميل | 
| Komşular daha duyarlı oldular. Silah sesi duyar duymaz polisi aramışlar. | Open Subtitles | الجيران كانوا متأهبين للغاية، بمجرّد سماعهم لإطلاق النار اتصلوا بالشرطة | 
| Gelmişler, kapıyı çalmışlar, ...giriş kapısının oradan güvenlik şirketini ve 155'i aramışlar. | Open Subtitles | اتصلوا بشركة الإنذار والإسعاف 911 في المنحدر | 
| O numarayı gemiden yarım saat önce aramışlar. | Open Subtitles | إتصلوا بهذا الرقم من مكتب السفينة قبل نصف ساعة | 
| Kahretsin, biz kavga ederken tekrar aramışlar. | Open Subtitles | اللعنة لقد إتصلوا مجدداً عندما كنا نتشاجر | 
| Tuzaktan 3 gün önce aramışlar. | Open Subtitles | ولديه تصريح لطرق القافلة أتصلوا به ثلاثة أيام قبل الكمين | 
| Annemi işyerindeyken aramışlar Başım belada. | Open Subtitles | أتصلوا بأمي في العمل أنا محكوم علي بالفشل | 
| Yargıç Lachlan'ı mı aramışlar? | Open Subtitles | هل كانوا يتصلون بالقاضي لاكلن؟ | 
| Teknesini bulmuşlar, onu da aramışlar, ta ki ölü ilan edilene dek. | Open Subtitles | وَجدوا مركبَه و بحثوا عنه إلى الأبد حتى أعلنوه ميت | 
| Bütün evi aramışlar efendim, eşiniz orada değilmiş. | Open Subtitles | لقد فتشوا المنطقة برمتها، سيدي ولم يعثروا عليها | 
| Arabalarını bile aramışlar. | Open Subtitles | وحتّى أنّهم فتّشوا سياراتهم | 
| Saat yediye on kala, Muir'in evini direkt aramışlar. | Open Subtitles | عشَر إلى سبعة هذا الصباحِ رصد مكالمة من السفارة لمنزل "ميور". | 
| Sonra beni mi aramışlar? | Open Subtitles | ثم أتصلو بي ؟ | 
| Sonunda Boston'dan Philip'i aramışlar, o da benim numaramı vermiş. | Open Subtitles | واتصلوا بفيليب في بوسطن الذي بدوره اتصل بي | 
| O serserileri ileride yakalamışlar, arabayı aramışlar ama silah bulamamışlar. | Open Subtitles | إعتقلوا gangbangers في القطعةِ، فتّشَ السيارةَ، لَمْ يَجدْ a بندقية. |