| Ama bu iki numara arasındaki aramalar diğerlerinden daha fazla. | Open Subtitles | المكالمات الأخرى تذهب بينه وبين الرقمان الآخران اكثر من غيره |
| Tüm aramalar katil, mekanda görünmeden önceki 30 dakika içerisinde yapılmış. | Open Subtitles | كل المكالمات بينها 30 دقيقـة لو كان قاتلنا في مسرح الجريمـة |
| Tüm aramalar brülör hücreler üzerinden olacak; bilgisayar kullanımı yok. | Open Subtitles | ستجري كل الإتصالات في هواتف ذات الإستعمال الواحد، وبدون حواسيب. |
| Hikayeyi bizim açımızdan anlattığımızda, nefret dolu aramalar sona erecek. | Open Subtitles | حين نشرح جانبنا من القصة ستتوقف الاتصالات المعبرة عن الكراهية |
| Nereye giderse takip eden korkunç tehditler eden aramalar, mektuplar ve e-postalar. | Open Subtitles | مكالمات هاتفية و رسائل الكترونية و رسائل تهددها بشكل فظيع مهما تنقلت |
| Bazı aramalar yaparım, bazı aramaları da açarım. | Open Subtitles | هناكاتصالاتأجريها, و هناك اتصالات أستقبلها |
| Yani birine ulaşmak için son aramalar listesine gitmenize gerek yok, sadece arama tuşuna basın. | TED | لذا لا تحتاج للذهاب إلى قائمة المكالمات الأخيرة، حتى إذا كنت تسعى للوصول لشخص ما، فقط أضغط على زر الاتصال مرة أخرى. |
| Tüm aramalar 15 saniyeden kısa sürmeli. | Open Subtitles | ولكن كل المكالمات يجب ان تكون اقل من 15 ثانيه |
| Yolun kenarına park ettim, aramalar yapmaya başladım çünkü beklemek istemedim. | Open Subtitles | وقفت بالسيارة على جانب الطريق وبدأت أجرى المكالمات لأننى لم أرد الانتظار |
| Ama gelen aramalar kendi evindeki başka bir cep telefonundan yapılmış. | Open Subtitles | كل ما نعرفه أن المكالمات تأتي منه إلى هاتف محمول آخر داخل منزله |
| Şuradakiler, telefonundan yapılan ve gelen aramalar. | Open Subtitles | تلك ، هي المكالمات الواردة والأرقام المُشكّلة من هاتفه |
| Gereksiz vakit kaybı yerine aramalar arasında telefonu kapatmıyordum. | Open Subtitles | حتى لا أضيع أي وقت، لم أكن أغلق السماعة بين المكالمات |
| aramalar, benimle alay etmesi. Hepsi sistemli bir şekilde ilerliyor. Bir planı var. | Open Subtitles | الإتصالات وطريقة سخريته مني إنها تصرفات ممنهجة متعمدة |
| Daha iyiyim. aramalar ve mesajlar için teşekkür ederim. | Open Subtitles | اشعر بتحسن اشكركَ على الإتصالات والرسائل |
| Biliyorsunuz, tüm bu aramalar, bunların hepsi Malia ve benim beraber yaşadığımız zamanlardan. | Open Subtitles | كما تعلمون, تواريخ هذه الاتصالات كانو من وقت ميلا وانا كنى نعيش سويه |
| Bazı aramalar yapmam gerekiyor. Belki daha sonra zaman bulabiliriz. | Open Subtitles | علي إجراء بعض الاتصالات قد نعثر على بعض الوقت لاحقاً |
| Emir komuta zinciri olusturmak için çoktan aramalar yapmaya basladiğima emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | وبالتالي يمكنكم تخيل أنني قد بدأت بالفعل بإجراء مكالمات لأعلى سلسلة القيادة |
| Vücut değişimi bunalımı, beklenmeyen değişiklikler, bir ilişkiye takıp gece aramalar. | Open Subtitles | اكتئاب جسدي تغير مفاجئ بالمزاج مكالمات هاتفية متأخرة بخصوص علاقة |
| Gelen acil aramalar direkt olarak iletişim merkezine yöneltilir. | Open Subtitles | أي اتصالات شخصية طارئة تأتي الى المكان سيعاد توجيهها من خلال مركز الاتصالات |
| Keşkin nişancının telefonuna bloke edilmiş bir numaradan aramalar yapılmış. | Open Subtitles | ثمّة اتصالات عديدة في جوّال القنّاص من رقم محجوب |
| O aramalar gerçek intihar aramalarıydı. | Open Subtitles | تلك الاتصالات كانت فعلاً إتصالات إنتحارية |
| Bazı ön aramalar yapacağız arabanızda, sonra da evinizde. | Open Subtitles | سنفعل تفتيش وقائية على سيارتك، ثم في منزلك. |
| Evet ama o numaraya yapılan aramalar daha da öncesinde kesilmiş. | Open Subtitles | أجل، ولكن الإتّصالات الصادرة على الرقم نفسه توقفت قبل ذلك |
| Bankalardan, devlet dairelerinden, birkaç üst düzey yatırım ofisinden aramalar var. | Open Subtitles | لديّ إتّصالات من الأرصاد الجوّية، المصارف، عدّة سماسرة منازل معروفين. |