"arayacaklardır" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيبحثون
        
    • سيتصلون
        
    • ترك ملاحظة
        
    • سيأتون للبحث
        
    • سوف يبحثون
        
    • سيبحثوا
        
    Eğer bir nebze de olsa, hayatta olduğunuzu düşünüyorlarsa sizi kesinlikle beni aradıklarından daha sıkı bir şekilde arayacaklardır. Open Subtitles اذا ظنوا أن هنالك أية فرصة أنك على قيد الحياة بالتأكيد سيبحثون عنك بشدّة أكثر مما عملوه ليه أبداً
    Dikkatli olun, her yerde sizi arayacaklardır. Open Subtitles ، اسمعا عليكما أن تنتبها لنفسيكما سيبحثون عنكما الآن
    Beni arayacaklardır. Yani geri dönmem lazım. Sonra görüşürüz. Open Subtitles سيبحثون عني لذا يجب أن أعود أراك فيما بعد
    GE'de, bizim yokluğumuzdan endişeleneceklerdir. Evi arayacaklardır. Open Subtitles عندما يرون أننا لسنا هناك سيتصلون بالمنزل
    Ne olursa olsun seni orada arayacaklardır. Evet, biliyorum. Ama arkadaşım Josh öyle biridir ki... Open Subtitles أجل أنا أعرف و لكن صديقي (جوش) شخص لن يغادر من دون ترك ملاحظة
    Kayıp olmadığımızı fark ettiklerinde arayacaklardır. Bence dayanırız. Open Subtitles وإن لم نصل سيأتون للبحث عنّا فبإمكاننا الصمود حتى ذلك الوقت
    Teknemin burada olduğunu öğrendiklerinde gelip beni arayacaklardır. Open Subtitles عندما يجد المرتزقة قاربي لا يزال هنا سوف يبحثون عني
    Yeni alıcılar arayacaklardır. Open Subtitles سيبحثون عن المشترين الجدد
    ! - Seni arayacaklardır. - Neler olduğunu anlat. Open Subtitles سيبحثون عنكم - اخبرني بمَ يجري -
    Peki, her yeri arayacaklardır. Open Subtitles سيبحثون في كل مكان
    Seni arayacaklardır. Git. Open Subtitles اذهبي، سيبحثون عنكِ، اذهبي
    Ortadan kaybolman şart, seni arayacaklardır. Open Subtitles عليك أن تختفي. سيبحثون عنك.
    Bizi arayacaklardır... şerifler, şövalyeler ve belki Rumple ve... Open Subtitles سيبحثون عنّا، مأمورون، فرسان وربّما (رامبل) و...
    Wessex limanlarında bizi arayacaklardır. Open Subtitles سيبحثون عنا بمنافذ (ويسيكس)
    Acil olduğunu biliyorlar. Otobüs şirketinden haber aldıkları an arayacaklardır. Open Subtitles يعلمون أن الأمر طارئ، سيتصلون حالما يصلهم خبر من شركة الحافلات.
    Onu kaçırdılarsa bizi arayacaklardır. Open Subtitles لو هذا اختطاف سيتصلون بنا
    Anneni arayacaklardır. Open Subtitles سيتصلون بأمك
    Ne olursa olsun seni orada arayacaklardır. biliyorum. Ama arkadaşım Josh öyle biridir ki... Open Subtitles أجل أنا أعرف و لكن صديقي (جوش) شخص لن يغادر من دون ترك ملاحظة
    Bizi bulana kadar arayacaklardır. Open Subtitles سيأتون للبحث عنا حتى يعثروا علينا
    Bizi arayacaklardır, hemen gitmemiz lazım. Open Subtitles .إنهم سوف يبحثون عنّا .يجب أن نرحل الآن
    Senin adına kayıtlıysa onu da arayacaklardır. Open Subtitles لو كانت مسجلة بإسمك، سيبحثوا عنها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more