| Bana rüşvet olarak Arby's kuponu mu veriyorsun? | Open Subtitles | هـل، تـحاول رشوتي 'بـ قسمية متجر 'آربي |
| Bende biraz cesaret toplamak için Arby'e gitmeyi düşündüm. | Open Subtitles | "لذا ظننت أن رحلة إلى "آربي ربما تعطيني الشجاعة |
| Diğerleri doğumgünümü Arby'de kutlayabilir. | Open Subtitles | أي أحد آخر يمكنه الاحتفال بعيد ميلادي في "آربي" |
| Midesinin içinde, Arby's'den yediği Ultimate Angus menünün üzerine safra salgılanmaya başlamıştı. | Open Subtitles | داخل معدته، العصارة الصفراء طُردت إلى آخر أربي أنجوس |
| Fakat biz onlara ishal yapıcı şeyler koyacağız ve tenefüslerde herkes altına sıçabilsin diye pizzaların üstüne "Arby's Horsey" sosu koyacağız. | Open Subtitles | لكننا سنضع مسهل طعام و اربي هورسي في الصوص بيتزا تجعل كل طفل في المدرسه يتغوط في بنطاله بعد الاستراحه |
| Arby taslağı almış ama kayıp sayfalar var. | Open Subtitles | "آربي" معه المخطوطه و لكن هناك صفحات مفقوده |
| Çitin üzerinden atın. Bırakın Arby's dert etsin. | Open Subtitles | ألقوا به فوق السياج، دعوا (آربي) يحمل حمّه. |
| Beni Arby'se götürmekmiş. | Open Subtitles | يأخذني إلى مطعم آربي. |
| Ayda en fazla bir kez Arby'se gideceksiniz. | Open Subtitles | مطعم آربي مرة واحدة بالشهر، |
| Arby's iyiymiş. | Open Subtitles | مطعم آربي ذاك لا بأس به. |
| Ben bunu daha çok Arby logosuna benzettim. | Open Subtitles | هذا يبدو لي كشعار مطعم آربي. |
| Ben bunu daha çok Arby logosuna benzettim. | Open Subtitles | هذا يبدو لي كشعار مطعم آربي. |
| Sahip olduğun tek şey benim, Arby. | Open Subtitles | أنا كل من تملك, آربي |
| Ama artık eve dönme zamanı, Arby. | Open Subtitles | و لكن قد حان ميعاد العوده للمنزل الآن، (آربي). |
| Çocuuğuma 10 dolar ve bir telefon verdim Sonra da Arby'ye bıraktım. | Open Subtitles | أعطيتُ ابني عشرة دولارات وهاتفاً محمولا وأوصلته إلى مطعم (آربي) |
| Arby's e götürdüğümüzde bariz melankolik olmalarından farkettim. | Open Subtitles | كثير من الأحيان تجربة حزن معين عندما نأخذ منهم أربي في يوم خاص بهم. |
| Gördünüz mü, ben arkadaşımın Arby's deki rahibeler gibi hissetmesini istemiyorum. | Open Subtitles | انظر، أنا لا أريد صديقي ليشعر وكأنه الراهبات في أربي. |
| Aman, Bay Arby's kıvrık patatesimi koymayı unutmuş. | Open Subtitles | يا رجل ، السيد أربي نسي أن يضع لي الكرسبي فرايز |
| Biraz daha fazla Arby's Horsey sosu mu var? | Open Subtitles | قليلا ايضا من اربي هورسي في الصوص هناك؟ |
| Eğer Arby's'i sindirebiliyorsam seni de sindirebilirim. | Open Subtitles | لو أنّني أستطيع الاحتفاظ بطعام (آربيز) في معدتي فسأستطيع الأحتفاظ بك |
| Bazı çocuklar Arby'e gidiyordu çünkü şapka dağıtılıyormuş ve güzel sosisler varmış ama ben yakalandım. | Open Subtitles | حسنا. بعض الأولاد كانوا ذاهبين إلى (مطعم (آربييز لأنه كانوا يقدمون فول وسجق في الكافيتريا ذلك اليوم |
| Bende biraz cesaret toplamak için Arby'e gitmeyi düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت بأكلي من مطعم اربيز قد احصل على بعض الشجاعة |