| Perşembe günü Arcadia'da saat 8:00 de iki kişilik yer ayırt. | Open Subtitles | أوه انتظري و أريد حجز لشخصين في أركاديا الساعة الثامنة يوم الخميس |
| Bu olguların daha öncede olduğu yıllardır bilinmekteydi ama sadece Arcadia'da. | Open Subtitles | وكان من المعروف منذ عقود أن حدث هذه الظاهرة من قبل. ولكن فقط في أركاديا. |
| Arcadia'da kapıları çalmak ister misin? | Open Subtitles | تريدين الذهاب الآن وتطرقي بعض الأبواب في "أركاديا"؟ |
| - O hâlde yurt dışında yaşayan, beyaz tenli yatırım bankeri gurbetçi Arcadia'da yaşayan Çinli restorant sahibi göçmen mi? | Open Subtitles | - حسنا مستثمر أببض يعيش في الخارج مغتربا وعامل مصنع صيني في أركاديا يعتبر مهاجر؟ |
| Arcadia'da neler olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ما يجري في أركاديا. |
| - Arcadia'da bir bar... | Open Subtitles | - في توين؟ - ومن حانة في أركاديا. |
| Bu da burada, Arcadia'da olmak demek. | Open Subtitles | "وهذا يعني بقائي هنا ... في "أركاديا |
| Arcadia'da yeterli insan yoktu. | Open Subtitles | لم تكن هناك أناس كافية في (أركاديا). |