| arkadaşım ve ben kaliteli havai fişek almak istiyoruz. | Open Subtitles | أنا وصديقي نرغب في شراء ألعاب نارية عالية الجودة |
| Saygıdeğer beyefendi arkadaşım ve ben bugün mahkemede sergilediğiniz bilge davranışla hayatını kurtardığınız için Yahudiye vermek için hazırladığımız üç bin dükayı izin verirseniz size sunmak istiyoruz. | Open Subtitles | أيها السيد النبيل أنا وصديقي أعفتنا حكمتك من عقوبة رهيبة |
| arkadaşım ve ben, bir şeyleri havaya uçurmak yüzünden kovulduk. | Open Subtitles | صديقي و أنا حصلنا على ركلة خروج من تفجير الاشياء. |
| Bu arada, erkek arkadaşım ve ben serbest çalışıyoruz. | Open Subtitles | بالمناسبة , أقوم أنا و صديقي بعمل طلبات مُخصصة للزبائن |
| Yani kız arkadaşım ve takımdaki mevkimden başka. | Open Subtitles | اعني , بالاضاقه الي صديقتي و مكاني في اللائحه ؟ |
| Sonunda, kız arkadaşım baş düşmanım baş düşmanım, en iyi arkadaşım ...ve en iyi arkadaşım, kız arkadaşım oldu. | Open Subtitles | لذا في النهاية, عشيقتي أصبحت عدوّتي اللدودة عدوّي اللدود أصبح صديقي المفضّل وصديقتي المفضّلة أصبحت عشيقتي |
| Özür dilerim,arkadaşım ve ben acaba masamıza katılmak ister misiniz diye merak etmiştik. | Open Subtitles | معذرة أنا وصديقي كنا نتسائل إن كنتما تودّان الإنضمام إلى طاولتنا |
| Seksi arkadaşım ve ben bizi Alderaan'a götürecek bir gemi arıyoruz ve çok para ödemeye hazırım. | Open Subtitles | مرحباً .. أنا وصديقي المثير نبحث عن سفينة تأخذنا لـ كوكب ألدران وأنا مستعد لـ دفع أموال طائلة |
| Özür dilerim,arkadaşım ve ben acaba masamıza katılmak ister misiniz diye merak etmiştik. | Open Subtitles | معذرة أنا وصديقي كنا نتسائل إن كنتما تودّان الإنضمام إلى طاولتنا |
| Bu beyefendi benim bir arkadaşım ve seninle paylaşmak istediği bir fikri var. | Open Subtitles | هذا الرجل المحترم صديقي و لديه فكرة يريد مشاركتها معك |
| Sahip olduğum tek şey erkek arkadaşım ve ne yaptığım hakkında hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | ليس هنالك مكان تستطيع الذهاب إليه كل مأملكه هنا صديقي و وليست لدي أي فكرة عما أفعل |
| Bu gece iyi bir arkadaşım ve ortağım Hank Moody için çalacağım. | Open Subtitles | لكن الليلة, سأعزفها لأجل صديقي و مُعاوني |
| En yakın arkadaşım ve ben her şeyi beraber yapardık. | Open Subtitles | أنا و صديقي العزيز نفعل كل شئ سوياً |
| arkadaşım ve ben sizin yerinize oturmuştuk. | Open Subtitles | انا و صديقي كنا نجلس على مقاعدكم |
| O benim kız arkadaşım, ve sözlü sayılırız. | Open Subtitles | إنها صديقتي , و نحن تقريبا مخطوبين لبعضنا |
| - Evet harika ama o benim arkadaşım ve birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | -أجل، إنها شخص رائع ، لكنها صديقتي و نحن نعمل سوية |
| Hey, kız arkadaşım ve ben sevişmek üzereyiz, buraya gelip izlemek ister misiniz? | Open Subtitles | أنا وصديقتي على وشك الجنس هل تريدون المشاهدة ؟ |
| Kız arkadaşım ve ben henüz ayrıldık ve itiraf etmeliyim ki rahatladım. | Open Subtitles | أنا وصديقتي إنفصلنا مؤخرا و علي أن أقول بأني تحررت |
| Peki, eğer arkadaşım ve kardeşim arasında seçim yapmam... gerekirse, benim kardeşim her zaman kazanır! | Open Subtitles | إذا اضطررت إلى الاختيـار بين صديق و أخي فأخي سوف يربح كل مرة |
| arkadaşım ve ben Amerika'dan yeni geldik. | Open Subtitles | أنا و أصدقائى جئنا من أمريكا |
| Erkek arkadaşım ve be bugün çok özel bir seyahate çıkıyoruz da. | Open Subtitles | أنا وعشيقي سنذهب في رحلة مميزة هذا الصباح |
| Özür dilerim. Ev arkadaşım ve ben onun cinsel eğiliminden bahsediyorduk. | Open Subtitles | انا اسف,كنى نتناقش انا وزميلتي بالغرفه بأمورالميول الجنسيه |
| arkadaşım ve benim sepetli arabanı alma şansı ne acaba? | Open Subtitles | هل من فرصةٍ لي و لصديقي لاستعارة سلّتكَ ذاتِ العجلات؟ |
| Sağ ol, çok kibarsın ama arkadaşım ve ben sadece bir gecelik buradayız. | Open Subtitles | شكراً، هذا لطيف لكن أنا و صديقتي هنا من أجل الليلة فقط |
| Bu benim erkek arkadaşım ve az önce Broadway için rolünü kaptı. | Open Subtitles | كان هذا صديقي وقد حصل على أختيار " في طاقم " برودواي |
| Bu benim iyi bir arkadaşım ve meslektaşım Hakim Brian Bowen. | TED | ها هو صديقي وزميلي الجيد القاضي بريان بوين. |