| Bu gözle görülüyordu, kulakları öne doğru geldi, bütün gücüyle öne doğru gayret etti ve yarı yolda bacakları tutmadı ve Arkaya doğru düştü. | TED | تحركت أذناها نحو الأمام بشكل واضح، هي مستعدة تماما وقد قطعت نصف الطريق نحو الأعلى، انزلقت قوائمها، فتراجعت إلى الخلف. |
| Yavaş yavaş Arkaya doğru kaymış. | Open Subtitles | وانزلق إلى الخلف فيما كانوا يقودون على الأرجح |
| Hepsi. Arkaya doğru uzanan odalar da dâhil. | Open Subtitles | جميع الغرف، بما فيها الغرف التي تمتد إلى الخلف. |
| Babamın letterman ceketini alır, giyer, saçlarımı Arkaya doğru yatırır... | Open Subtitles | إعتدت على أخذ سترة رجل البريد الخاصة بأبي أرتديها ، وألمع شعري إلى الخلف |
| Eklemlerini sürekli çıtlatanlar iyi bilirler, iyi bir çıtlatma için eklemleri normalde büküldüğünden daha fazla bükmek gerekir. Örneğin parmaklarınızı Arkaya doğru bükmek gibi. | TED | مفرقعي المفاصل يعلمون أنهم حتى يحصلوا على الفرقعة المقنعة فتمدد المفصل أقصى مما يحدث عادةً من خلال ثني أصابعك إلى الخلف مثلًا |
| Jack ve ben ön kısımdan Arkaya doğru gideceğiz. | Open Subtitles | جاك وأنا سأعمل إلى الخلف من المقدمة. |
| Arkaya doğru düşüp kafasını şömineye vurdu. | Open Subtitles | سقط إلى الخلف وصدم رأسه بالموقد، |
| Bir numaralı kuralı "Önden Arkaya doğru sil" sanıyordum. | Open Subtitles | خلت أنّ القاعدة الأولـى هي: دومًا امسح من الأمام إلى الخلف" |
| Yüzünü arabanın önüne dön, Arkaya doğru geri geri yürü. | Open Subtitles | وجهك للسيارة، وارجع إلى الخلف |
| Kafanızı Arkaya doğru eğin. | Open Subtitles | أدر رأسك إلى الخلف. |
| Diğeri Arkaya doğru gitti. | Open Subtitles | الآخر ذهب إلى الخلف. |
| Önden Arkaya doğru gidiyorsun. | Open Subtitles | وجميلة... تذهب الأمام إلى الخلف. |
| Arkaya doğru gitmeye devam et. | Open Subtitles | إتجه إلى الخلف |