| Herhangi bir aroma olabilir, yine de üzüme karşı daha çok zaafım var. | Open Subtitles | أيّ نكهة ستفي بالغرض، مع أنّي أحبّها بنكهة العنب |
| İnsancıl düşünceler bir yana hayvanların kesimden önce stresten uzak olması, aroma açısından daha iyidir. | Open Subtitles | وبصرف النظر عن إعتبارات الإنسانية إنها أكثر نكهة للحيوانات ليكونوا أقل توتر قبل الذبح |
| Patlamadan önce, aroma moleküllerinden oluşan çok küçük damlacık göreviyle şampanyanın tadını zenginleştiriyorlar, bizim şampanya tadından çok daha fazla zevk almamızı sağlıyorlar. | TED | قبل أن تتفرقع، ستسبب تدفق قطرات ضئيلة من جُزيئات النكهة مما يساعد على تكثيف نكهة الشمبانيا، ويزيد من استمتاعنا بنكهتها. |
| Ben size aroma paketlerini vereceğim siz de bana zaten bedavaya verdiğiniz şeyleri vereceksiniz. | Open Subtitles | أنا اعطيكم علب النكهه وانتم تعطوني شيء.. تعطونه مجاناً |
| Mavi ve kırmızı renktir, canım. aroma değillerdir. | Open Subtitles | الازرق والاحمر الوان يا عزيزتي وليست نكهات |
| Bu reaksiyon olduğunda, bir dizi tat ve aroma bileşimi oluştururlar, bunlar da birbirleriyle reaksiyona girerek daha karmaşık tatlar ve kokuları meydana getirir. | TED | وعندما يحدث هذا التفاعل ينتج مجموعة واسعة من مركبات النكهة والرائحة الذين يتفاعلون مع بعضهم أيضاً مشكلين مزيجاً معقداً اكثر من النكهات والروائح . |
| Fena değil. Evet, koyuydu. Tam aroma. | Open Subtitles | ليس سيئاً، مذاقها قويّ إنّها ذات نكهة. |
| Daha korkunç bir aroma olabilir mi? | Open Subtitles | أعني ، هل يمكنك اختيار نكهة مروعة؟ |
| Ete benzersiz, için için yanan bir aroma katıyor. | Open Subtitles | إنه يضفي نكهة دخانيّة فريدة من نوعها للحم... وللغرفة |
| Sanımım bira dondurma kullanabiliriz şu kurabiylerin hamuruna aroma katmak için tabi varsa. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن استخدام بعض الآيس كريم. أعني، اه... هذا نكهة كعكة العجين، إذا كان لديهم ذلك. |
| Gerçekten çok sert bir aroma seçimi. | Open Subtitles | ذلك بالفعل قوي جدا نكهة رائعة |
| Ette ilginç bir aroma var. | Open Subtitles | اللحم لديه نكهة طيبة |
| Ramen aroma paketleri mi? | Open Subtitles | علبة نكهة الرامين؟ |
| - Mavi bir aroma değildir. | Open Subtitles | -الأزرق -الأزرق ليس نكهة |
| Kremanın kendisi aroma zaten. | Open Subtitles | "الكريما" بحد ذاتها نكهة. |
| Ne aroma kattın? | Open Subtitles | بأي نكهة ؟ |
| Kantine gelen aroma paketi. | Open Subtitles | إنها علبة النكهه من المندوب |
| Ayrıca dört farklı aroma var. | Open Subtitles | وهنالك أيضاً أربع نكهات مختلفة |
| Vay canına! Yeni gizemli aroma mı? | Open Subtitles | نكهات غامضة جديد؟ |
| çok daha fazla hassas aroma. | TED | مزيج من النكهات الشهية. |