| artık aramızda olmayan insanlar hakkında neden soru sorup durduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اعلم لماذا تسأل اسئلة عن رجال ليسوا معنا بعد الآن |
| Kyle artık aramızda olmayabilir ama hâlâ onun davası için savaşmaya gönüllü insanlar var. | Open Subtitles | كايل قد لا يكون معنا بعد الآن ولكن لا يزال هناك أشخاص من الذين هم على استعداد لمحاربة في قضيته |
| Hayır, o artık aramızda değil çünkü. | Open Subtitles | لا ، إنه فى الواقع ليس معنا بعد الآن |
| Bu sorunun cevabını bilen tek kişi var. O da artık aramızda değil. | Open Subtitles | حسنا، الرجل الوحيد الذي يمكنه إجابة هذا السؤال لم يعد معنا الآن |
| Sadece, artık aramızda olamayanları düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكر فقط في أولائك الذين لم يعودوا هنا |
| Çok yazık, artık aramızda değil. | Open Subtitles | انه لمحزن انه لم يعد بيننا |
| Geçmişte etkinlikleri babam başlatır sonra sözü başkan yardımcılarına bırakırdı fakat babam artık aramızda değil. | Open Subtitles | في السابق، بدأ والدي أموراً عديدة... وقام بتكليف نائب الرئيس بالإهتمام بها. لكن كما تعلمون فوالدي ليس معنا بعد الآن. |
| Dan artık aramızda değil. | Open Subtitles | إنه لم يعد معنا بعد الآن |
| Eğer Julia'yı arıyorsanız maalesef kendisi artık aramızda değil yani o da müsait değil. | Open Subtitles | إذا كنت تبحث عن (جوليا) أعتذر عن إخبارك أنها ليست معنا بعد الآن و هذا يجعلها أيضًا غير موجودة |
| Ne yazık ki artık aramızda değil. Hem de bu resme bakıp sadece dolar işareti gören biri yüzünden. | Open Subtitles | والآن لم يعد معنا لأن أحد نظر إلى تلك اللوحة ولم يرَ سوى المال. |
| Fakat artık aramızda olmayan 26 yaşında bir erkek donörden yeni bir kalp aldık. | Open Subtitles | ولكن لدينا قلب صحي جديد من ذكر يبلغ من العمر 26 عاماَ والذي لم يعد معنا |
| Mahmoud Kahlil'in artık aramızda olmadığını söyleyin. | Open Subtitles | اخبريني أن "محمود خليل"لم يعد معنا وتم قتله |
| Sadece, artık aramızda olamayanları düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكر فقط في أولائك الذين لم يعودوا هنا |