| Ama eğer benimle geleceksen Artık bu konuda konuşma. | Open Subtitles | ولكن, لاتتحدثى فى هذا بعد الآن, لو رغبت فى الذهاب معى |
| Baban canına kıydı çünkü Artık bu düzenin parçası olmak istemiyordu. | Open Subtitles | والدك انتحر لأنه لم يتمكن من ان يبقى جزءا من هذا بعد الآن |
| Artık bu bir cinayet soruşturması, ki bu da hiçbir şeye dokunmamanız gerek demek. | Open Subtitles | أصبح هذا الآن تحقيقاً في جريمة قتل وهذا يعني، ممنوع اللمس |
| Artık bu konuda konuşamam. | Open Subtitles | مع أبي في النادي الريفي لا أستطيع التحدث عن ذلك بعد الآن فهو يجعلني منزعجة جدا |
| Hey, haydi ama durun artık. Bu sizi alakadar etmez. | Open Subtitles | هيه , تعالى الان , توقف عن ذلك ,لا مزيد من الهراء |
| Artık bu adamları gönderebilir miyim? | Open Subtitles | هل بالامكان ان اترك هؤلاء الرجال يذهبون؟ |
| Birmingham veya Bahreyn'de olman fark etmez, Maliye Bakanlığı ilgileniyor Artık bu işle. | Open Subtitles | (برمنغهام) أو (البحرين) هما الآن يعتبرا عمليات الخزينة. |
| Birden ağır gelsin istemiyorum ama yaz bitiyor ve Artık bu işi yapamayacağız. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أصدمك، ولكن الصيف سوف ينتهي ونحن لن نفعل هذا بعد الآن |
| O kararı ben veririm çünkü Artık bu işe uygun olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | سأقرر هذا لأني لا أعتقد بأنها مستعدة لفعل هذا بعد الآن |
| Artık bu boş beleş muhabbetinizi dinleyemem. | Open Subtitles | لا استطيع الإنصات إلى حديث الدجاج هذا بعد الآن |
| Artık bu havayı soluyamam. | Open Subtitles | لا أستطيع تحمل الهواء المملح هذا بعد الآن |
| Almanlar Artık bu işte bizimle değiller. Buna göz yummayacaklardır. | Open Subtitles | الألمان لن يقبلوا هذا بعد الآن لن يغضوا الطرف عن ذلك |
| Onun ilgi var. Artık bu kapatabilirsiniz. | Open Subtitles | لقد استحوذت على اهتمامه يمكنك أن تطفئ هذا الآن |
| Daha önce küçük düşürülmüş hissettiğini biliyorum, ama Artık bu arkamızda kaldı. | Open Subtitles | أعرف أن كرامتكِ جُرحت اليوم لكننا تخطينا هذا الآن |
| Emin olmak için tek yolu Artık bu durdurmaktır. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لنتأكد هي أن نوقف هذا الآن |
| Saldırı falan değildi. Ama eskiden alem yaptığım bir adamla karşılaştım ve Artık bu işleri bıraktığımı söyleyince çıldırdı. | Open Subtitles | إلتقيتُ مُصادفة برجل اعتدتُ الإحتفال معه، وغضب بعدما أخبرته أنّي لا أريد أن أفعل ذلك بعد الآن. |
| Dayanamayacağım artık. Bu yalanı sürdüremeyeceğim. | Open Subtitles | لا يمكنني احتمال ذلك بعد الآن لقد كنت اعيش كذبه |
| Fakat, Artık bu iş sona eriyor. | Open Subtitles | ولكن لا يتحتم عليك فعل ذلك بعد الآن |
| Geçen yıl hükümete rüşvet vermek için 37 milyar harcadık. Artık bu işten bıktım. | Open Subtitles | أنفقنا 30 مليون على الرشاوي الحكومية العام الماضي، لا مزيد من هذا. |
| Artık bu travesti görüntünle kafamı karıştıramayacaksın. | Open Subtitles | انت , لا مزيد من تحييرك لي بمظهرك الشبه انثوي |
| Artık bu adamları gönderebilir miyim? | Open Subtitles | هل بالامكان ان اترك هؤلاء الرجال يذهبون؟ |
| Birmingham veya Bahreyn'de olman fark etmez, Maliye Bakanlığı ilgileniyor Artık bu işle. | Open Subtitles | (برمنغهام) أو (البحرين) هما الآن يعتبرا عمليات الخزينة. |
| Artık bu konuda konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | ليس علينا حقاً التحدث عن الأمر بعد الآن. |
| Sen de Artık bu ailedensin. | Open Subtitles | أقصد, كماتعلمين, أنتِ فرد من العائلة الآن |
| Artık bu şehirde standartın ne olduğunu bildiğimden çok emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدا بأني أعلم ما هو المعتاد بعد الآن في هذه المدينة. |