| O an gidiyor olduğum için benden hemen söylediklerimi geri almamı istediğin şeyler. ama artık buradayım. | Open Subtitles | أشياء طلبتِ مني أن أسحبها لأنني كنت راحلة لكنني هنا الآن |
| Hastanedeydim. Bazı sorunlar çıktı ama artık buradayım. | Open Subtitles | كنت في المستشفى كانت هناك مشكلة، لكني هنا الآن |
| Herneyse, artık buradayım canım. | Open Subtitles | أنا هنا الآن يا عزيزتي ولدي هذه السيارة الرائعة |
| Çünkü artık buradayım. | Open Subtitles | أن نتظاهر أن هذا لم يحدث أبدا ؟ لاننى هنا الان. |
| Taşınmak zamanımı aldı ama artık buradayım. | Open Subtitles | أخذت كامل وقتي مع الانتقال، لكنّي الآن أنا هنا. |
| Ama artık buradayım, dinliyorum. | Open Subtitles | لكني هُنا الآن ، لذا بكل الطرق ، فسري لي الأمر الآن |
| Gerçekten geçmiş hakkında konuşmak istemiyorum. artık buradayım. | Open Subtitles | أنا لا أريد الحديث فعلاً عن الماضي، أعني، أني هنا الآن |
| Yarım yamalak Burbank'e park etmekle sonuçlandı ama artık buradayım. | Open Subtitles | إنتهى بي المطاف بركن سيارتي بعيداً ،لكني هنا الآن فقط دعني أنظر للقائمة |
| Biliyorum hep yanında olamadım ama artık buradayım. | Open Subtitles | أعرف أني لم أكن دائماً بجواركِ، لكنني هنا الآن. |
| Ama artık buradayım ait olduğum yerde ailemle. | Open Subtitles | و لكني ها أنا هنا الآن مع عائلتي التي أنتمي إليها |
| artık buradayım ve gayet sağlıklıyım. | Open Subtitles | حسنا،أنا هنا الآن و انا بصحة جيدة |
| artık buradayım. Bana güvenebilirsin. Sana göz kulak olacağım. | Open Subtitles | أنا هنا الآن, ثقي بي, سأعتني بكِ |
| artık buradayım. | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك فأنا هنا الآن |
| Ana, çok uzaklardan geldim. artık buradayım. | Open Subtitles | بعيد جداً يا أمي أنا هنا الآن. |
| Her neyse, artık buradayım, degil mi? | Open Subtitles | بأي حال أنا هنا الآن أليس كذلك ؟ |
| Millet üzgünüm, yolculuk sandığımdan uzun sürdü ama artık buradayım. | Open Subtitles | يا جماعة, أنا آسف لأني قد تأخرت في الوصول أكثر من ما اعتقدت لكني أنا هنا الآن, حسناً؟ أبي - أبي - |
| Ama adam haklı olduğunu düşünüyordu. Gerçi artık buradayım. | Open Subtitles | ظنّ أنّه على حق رغم ذلك أنا هنا الآن |
| Ben artık buradayım ve söz veriyorum Laila ile sonu böyle olmayacak. | Open Subtitles | لكنى هنا الان وانا اعدك بأن الأمر سيكون مختلف مع ليلا |
| Ama artık buradayım ve işleri yoluna koyacağım. | Open Subtitles | ولكن انا هنا الان, وسوف اتعامل مع هذه الامور لقد قصدت ذلك |
| artık buradayım iyi günlerin sona erdi. | Open Subtitles | الآن أنا هنا أيامك الجميلة إنتهت. |
| Dillard'dan gelmiş olabilirim ama artık buradayım. | Open Subtitles | و ربّما أكون من " ديلارد" , لكني هُنا الآن |