| Bu artık mümkün; organize olmak için organizasyonlara ihtiyacınız yok, yeni yazılımlar geliştirmek gibi büyük ve karmaşık görevler için. | TED | هذا ممكن الآن , لا تحتاج إلى منظمة لتكون منظما لتنجز مهام كبيرة و معقدة مثل إبتكار أنظمة و برمجيات جديدة |
| Anne de gelmek istiyordu, ama artık mümkün değil. | Open Subtitles | على الرغم من أن أمّكِ تريد الذهاب معكِ إلا أن هذا غير ممكن الآن. |
| artık mümkün olmayan bir hayat standardını sürdürmeye çalışan herifler... | Open Subtitles | كالمغفلين الذين يحاولون المحافظة على مستوى معيشة غير ممكن بعد الآن |
| artık mümkün olmayan bir hayat standardını sürdürmeye çalışan herifler... | Open Subtitles | كالمغفلين الذين يحاولون المحافظة على مستوى معيشة غير ممكن بعد الآن |
| Otoimmün tedavisi sayesinde, başarılı nakiller artık mümkün. | Open Subtitles | الذي بسبب الوصولِ في العلاجِ الذاتي المناعةِ، زرع الذي ناجحُ محتملُ الآن. |
| Düne kadar değildi, ama artık mümkün zaman makinesi sağolsun! | Open Subtitles | ليس حتى أمس لَكنَّه محتملُ الآن ... شكراًإلىآلةِالزمن |
| Bu artık mümkün değil. | Open Subtitles | انه لم يعد ممكناً |
| Bu, artık mümkün. | TED | هذا ممكن الآن. |
| Bu, artık mümkün. | TED | هذا ممكن الآن. |
| artık mümkün olmayan bir hayat standardını sürdürmeye çalışan herifler... | Open Subtitles | كالمغفلين الذين يحاولون المحافظة على مستوى معيشة غير ممكن بعد الآن |
| - Sonuç olarak demek istediğim bunun artık mümkün olmadığıdır-" Ajan Scully- | Open Subtitles | -... ---أنه لم يعد ممكناً " ---(عميلة (سكالي |
| - Fakat siz eski büyülerin artık mümkün olmadığını söylerdiniz. | Open Subtitles | -أنتَ دائماً تقول أن هذا السحر ... -السحر القديم، لم يعد ممكناً . |