| Lumen, 1923'teki açık arttırmadan geri çekildiğinde izi ortadan kayboldu. | Open Subtitles | بعد أن سُحِب التجويف من المزاد عام 1923، فُقِد أثره |
| Dün açık arttırmadan önce, Allan Winter ile konuştunuz. Ne olmuş? | Open Subtitles | لقد تحدثت إلى ألان بالأمس في المزاد يا سيد جنتنر |
| Her ne olursa, öyle ya da böyle, bugün o resimle birlikte, o açık arttırmadan çıkacağız, ne olursa olsun. | Open Subtitles | بالرغم مايحدث بطريقة أو بأخرى سنذهب لبيت المزاد الليلة نأخذ هذه اللوحة مهما كانت الأسباب |
| Yani, kilisedeki açık arttırmadan aldığım şu süveterin neresi kötü yani? | Open Subtitles | أعني أنا أنظر لتلك السترات اللطيفة الجميلة.. التي ربحتها في المزاد الصامت في كنيستي |
| Kartlarım güzeldi, fakat hiç bahse girmedim. Bahsi arttırmadan sadece gördüm. | Open Subtitles | كانت لدي بطاقات رائعة لكن أراهنه فحسب دون مزايدة |
| Her kimse yada hangi ülkeyi temsil ediyorsa, açık arttırmadan bir kişi satın aldılar. | Open Subtitles | أياً كانوا، أياً كانت الدولة التي يمثلونها، لقد اشتروا شخصاً في مزايدة |
| Bu adamın zamanı kalmadı artık. Bir şey yapacaksa, açık arttırmadan önce yapması gerekir. | Open Subtitles | هذا الرجل يداهمه الوقت إن سيفعل شيئًا، فسيكون قبل المزاد |
| Ama istiyorsanız size, bir açık arttırmadan alabileceğim miktardan daha ucuza satabilirim. | Open Subtitles | لكن لو أردتم أن أبيعكم إيّاها بسعر أقل مما قد أحصل عليه فى المزاد |
| Kürtaj randevumu açık arttırmadan sonraya almalıyım. | Open Subtitles | سيتعين عليّ إعادة جدولة الإجهاض إلى ما بعد المزاد |
| Charles Voss'un açık arttırmadan kazandığı 250 bin doları. | Open Subtitles | الــ 250.000 دولار , التى أستلمها تشارلـز فـوس" من المزاد" |
| Evet. Açık arttırmadan sonra para yatırılacak. | Open Subtitles | نعم، نعم سيتم الحساب بعد المزاد |
| Ben, Ben Dixon'ı açık arttırmadan bir kızla ayrılırken gördüm. | Open Subtitles | أنا... لقد رأيت ديكسون يغادر المزاد مع فتاة |
| - Yok ya, açık arttırmadan bir tane 2002 Crown Victoria almıştır polis arabasına benzetmiştir. | Open Subtitles | "كلاَّ، لابد أنه إشتراها "كراون فيك 2 مِن المزاد العلني و غيرها لتبدو مثلها |
| Depo müdürünün demesine göre Marco açık arttırmadan bir gün önce aynı katta bir yer kiralamış. | Open Subtitles | قال مدير المخزن أنّه أجّر وحدة لـ(ماركو) في الطابق نفسه قبل يوم من المزاد. |
| Açık arttırmadan beş saat öncesi. | Open Subtitles | خمس ساعات قبل المزاد. |
| Bianca bize açık arttırmadan bir saat öncesine kadar organizasyon yerini söylemeyecek. | Open Subtitles | (بيانكا) لن تُرسل لنا إحداثيات الموقع حتى قبل ساعة من المزاد |
| - Evet, annemler açık arttırmadan almış. | Open Subtitles | -أعرف، لقد حصل والداي عليها من المزاد |
| Açık arttırmadan önce dokunmak yok. | Open Subtitles | ممنوع اللمس قبل المزاد! |