| 75 milyonluk sanat eserleri, mücevherler, mobilyalar ve çeşitli koleksiyonlar açık arttırmayla satılacak. | Open Subtitles | لوحاتها، مجوهراتها، أثاثها و مقتنيات مختلفة. من المفترض أن تحصد 75 مليون بالمزاد العلني. |
| İzinsiz avlanıyorlar, ve derilerini yüzecek adamlara eski araba gibi açık arttırmayla satılıyorlar. | Open Subtitles | هم سُلِقوا، وهم كَانوا باعَ بالمزاد إلى الرجالِ الذين عرّهم مِنْ الأجزاءِ |
| Eminim. Ama geri kalan her şey açık arttırmayla satılmış. | Open Subtitles | ما تم تركه هنا قد تم بيعه بالمزاد العلني. |
| Kıymetli eşyaları borçlarını ödemek için açık arttırmayla satıldı. | Open Subtitles | لقد بعيت الأصول بالمزاد لتسديد ديونه |
| Bowles'dan elde ettiğimiz değerli her şey diğer kazıları desteklemek için açık arttırmayla satıldı. | Open Subtitles | أيّ شئ القيمةِ ذلك إكتسبنَا مَع Bowles كان يُمكنُ أنْ يُباعَ بالمزاد مِنْ لتَمويل المنجمِ الآخرِ. |
| Ev açık arttırmayla satılacak. | Open Subtitles | تمت جدولة عرض المنزل بالمزاد |