| Asırlar sonra, Orta Çağ'da Mısır kedileri, Vikingli denizcilerin gemilerinde Baltık Denizi'ne seyahat etti. | TED | وبعد عدة قرون، إبان العصور الوسطى، سافرت القطط المصرية على متن سفن بحارة الفايكنج حتى بحر البلطيق. |
| Bir kelimenin Asırlar boyunca nasıl değiştiğini görüyorsun. | Open Subtitles | أترين كيف ان الكلمة يمكن أن تتغير عبر العصور |
| Asırlar önce atalarımız popüler bir eğlence olarak kedileri canlı canlı yakarlardı. | TED | في القرون الماضية كان بِمقدور سلفنا إحراق القطط حية كوسيلة شائعة لممتعة |
| Diğer tüm Asırlar bir nevi alıştırmaydı ve bu şimdi nasıl yaşadığımızın bir şablonunu ortaya koyuyor. | TED | كل القرون الأخرى كانت كتدريب، وهذا يضع مخططا لكيفية عيشنا. |
| Kızlık zarı hakkında efsaneler Asırlar boyunca yaşadı çünkü kültürel önemleri var. | TED | لقد استمرت الخرافات حول غشاء البكارة لقرون لأن لها دلالات ثقافية. |
| Eğer öyleyse, Asırlar boyu bozulmamalarını isterdim. | Open Subtitles | اذا كان الامر كذالك,فأمل ان تستمر لقرون. |
| Asırlar boyunca süregelen Ninja savaşçılarının silahlarını misafir eden son yer. | Open Subtitles | إنه المثوى الأخير لأسلحة محاربي النينجا عبر العصور |
| O kadar fırsatçılar ki, Asırlar boyunca erkeklerden toplanan bilgiden yarar sağlamada asla başarısız olmuyorlar. | Open Subtitles | إنهم انتهازيون لأنهم عرفوا كيف يستفيدون من المعرفة البشرية عبر العصور |
| Yapacağımız şey tarihte yer alacak ve, Asırlar boyunca yankılanacak. | Open Subtitles | ما سنقوم به يجب أن يُسجله التاريخ يبقى صداه على مر العصور |
| Asırlar onları taşa dönüştürmüş ama her zaman güzel kalacaklar. | Open Subtitles | العصور حولتهم إلى صخور لكنها دائماً ستكون جميلة |
| Asırlar boyunca süregelen bir efsane var belirsiz kaynaklardan ve ilahi vahiylerden oluşan eski bir cilt, bir kitap var adı Occido Lumen. | Open Subtitles | الأسطورة التي تناقلت عبر العصور.. بخصوص كتابٍ.. كتابٍ قديم. |
| Asırlar boyunca zulme uğradığımız doğru fakat biz de zulüm uyguladık. | Open Subtitles | صحيح أنه تمّ إستضعافنا عبر العصور لكننا شاركنا كذلك في حصّتنا من الإظطهاد |
| Bildiğimiz fareler Asırlar boyu insanlara bela açmıştır. | Open Subtitles | قد تفترس الفئران شيوعا على الإنسان على مر القرون. |
| Asırlar önce gizli yazıtlar arasında ortaya çıktı. | Open Subtitles | يظهر في الأدب الغامض هنا وهناك على مرِّ القرون. |
| Ola ki gelecek Asırlar boyunca buradan herhangi bir azat ruh geçer, bu yaşlanmaz taşlardan fısıldayan sesimizi duyup | Open Subtitles | أن أى نفس حرة تأتى عبر هذا المكان عبر كل القرون تهمس لهم من الصخور الأبدية |
| Başka birinin bu alanla bağlantı kurabilmesi Asırlar sürebilir. | Open Subtitles | ومن الممكن ان يستغرق هذا العديد من القرون قبل أن يتصل شخص آخر بالمجال |
| Gelecek sayısız Asırlar boyunca yolu oralara düşecek olan özgür insanlar o yaşlanmayan taşlardan gelen fısıltılarımızı duyabilir: | Open Subtitles | لكل روح حرة تمر مصادفة من ذلك المكان على مدى القرون غير المعدودة ربما تهمس أصواتنا جميعا إليك بين الأحجار السحيقة |
| Asırlar süren kuvvetli püskürmeler geniş arazileri kaplamış, atmosferi de gaz ve külle doldurmuş. | Open Subtitles | ثورات ضخمة استمرت لقرون ألقت بظلالها على المحيط الطبيعي وملئت الجو بالغازات السامة والحطام |
| Asırlar boyunca kaybolduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقرون , ظنت أنها فقدت لقد ترجمت بعض النص |
| Ama Wraithler Asırlar boyu uyuyor değil mi? | Open Subtitles | لكن الريث كانوا فى حالة سبات إصطناعى لقرون ، أليس كذلك ؟ |
| Bunu öğrenmenin Asırlar alacağını sanıyordun. | Open Subtitles | وحسبتَ أن الأمر سيستغرق قرونًا للتعلُّم. |
| En son ne zaman günah çıkarmıştın? Sanırsın üstünden Asırlar geçmiş. | Open Subtitles | متى كان آخر مرةٍ قمتَ فيها بالأعتراف ؟ أشعر كأنها قرون |
| Hıristiyanlar Asırlar sonra kendi geçitlerini kazmış. | Open Subtitles | لقد حفر المسيحيون ممراتهم الخاصـــــة و حجرات الدفن بعد ذلك بقرون |