| Çünkü bu gibi asalaklar herhangi bir türün üstünlük kazanmasına engel olur. | Open Subtitles | لأن مثل هذه الطفيليات توقف اي مجموعة من الحيوانات تصبح لها اليد العلياِ |
| Tipik olarak, asalaklar bütün vücut eklerini kullanırlar. | Open Subtitles | عادة، تستعمل الطفيليات غرساً تماماً بالجسم. |
| Tipik olarak, asalaklar bütün vücut eklerini kullanırlar. | Open Subtitles | عادة، تستعمل الطفيليات غرساً تماماً بالجسم. |
| Soysuzlaşmanın ve vahşi asalaklar olmanın tüm özelliklerini sergiliyorlardı. | Open Subtitles | اُعطوا إنطباع عن كونهم طفيليات منحطّة ووحشية |
| Tanrı rolü yapan asalaklar tarafından nesiller boyu aldatılmışlardır, ama yüreklerinde yükselmenin varoluşun amacı olduğunu bildiklerine inanıyorum. | Open Subtitles | ضللتهم طفيليات أدعوا سيادتهم لعديد من الأجيال في قلوبهم , أؤمن أنهم يعلمون ,أن الإرتقاء هو الهدف الحقيقي لوجودنا |
| Kahrolası asalaklar! Kahrolası teröristler! | Open Subtitles | طفيليات ملعونة أرهابيين ملاعين |
| Bu asalaklar temizlenmediği sürece hiçbir şey yoluna girmeyecek. | Open Subtitles | لن يتحسن أي شيئ حتى يتم تصفية تلك الطفيليات |
| Demek ki değerliler. Bazı tür asalaklar uyuşturucu madde salgılar. | Open Subtitles | عرفت عن بعض أنواع الطفيليات أنّها تحوي مخدراً خفياً. |
| - Yani bu asalaklar hastalığı iyileştirmek içindi. | Open Subtitles | يتمّ جمع هذه الطفيليات إذن لعلاج مرضه. |
| Bu asalaklar bunlarla besleniyor zaten. Chappaquiddick, Chandra Levy... | Open Subtitles | هذا هو ماتـتغذى عليه هذهـ الطفيليات ( تـقصد الصحافة ) |
| Kahrolası asalaklar! Kahrolası teröristler! | Open Subtitles | طفيليات ملعونة أرهابيين ملاعين |
| Dışarıda saklananlar var suyumu içen asalaklar. | Open Subtitles | - لا يزال هناك أءخرون مختبئون طفيليات, الذين يشربون مائي |
| asalaklar mi? | Open Subtitles | طفيليات |