| Senin gezi masraflarını da ben karşılayacağım, Asmar'a yaptığım gibi. | Open Subtitles | انا سأمول البعثة الخاصة بك ، على غرار ما فعلت مع الاسمر. |
| Asmar'daki bilgiler sende yok. | Open Subtitles | انك تفتقر الى المعلومات التي حصل عليها الاسمر |
| Asmar, anlamıyorsun, sen hiç kör biri olmadın ya da bir prenses. | Open Subtitles | الاسمر ، أنت لا تستطيع ان تفهم ، ابدا لقد كنت اعمى عن الاميره |
| Dağlarda, Asmar ve eğer Azur beni kurtarmasaydı ben burada olamayacaktım. | Open Subtitles | في الجبال ، الأسمر... .. و أنا لن اكون هنا لولا مساعدة أزور لي |
| Asmar daha önce beni hiç bu kadar utandırmamıştı. | Open Subtitles | الأسمر لم يخجلني من قبل |
| Asmar. | Open Subtitles | أسمر. |
| Dayan, Asmar. | Open Subtitles | تحمل يا أسمر |
| Asmar, elmastan daha güzel, | Open Subtitles | الاسمر ، سوف تكون هناك حورية الجان |
| Ya Asmar ya sen bu işi başaracaksınız. | Open Subtitles | فأما الاسمر سيحققه او اما انت |
| Yaklaşıyoruz, Asmar. | Open Subtitles | اننا نقترب ، الاسمر. |
| Asmar! | Open Subtitles | ، الاسمر! |
| Asmar da aynısını söyledi. | Open Subtitles | الأسمر قال الشيء نفسه. |
| Ve Asmar kendini feda etti ölebilirdi. | Open Subtitles | و سوف يموتليس من اجل الأسمر |
| Günaydın, Asmar. | Open Subtitles | صباح الخير ، الأسمر النبيل. |