| Kurban Asyalı olduğuna göre üstünde Çince karakterleri olan bir kâğıt bulman mantıklı. | Open Subtitles | بما أن الضحية آسيوية من المنطقي أن نجد ورقة تحتوي على كتابة صينية |
| Tercihen Asyalı, çok esnek, altın kalpli altından kasığı olan birisi olsun. | Open Subtitles | يُفضل أن تكون آسيوية التراث مرنةٌ جداً، ذات قلب ذهبي ومنفرج ذهبي |
| "Şu Asyalı kıza ne oluyor kriz falan mı geçiriyor?" | Open Subtitles | ما خطب تلك الفتاة الآسيوية ؟ أهي مستثارة مثلاً ؟ |
| Adanıza gelmemize müsaade ettiğiniz için Asyalı insanlara teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشكر الشعب الآسيوي على استضافتهم لنا على أرضهم |
| 30 yaşlarında, güzel bir Asyalı sevgilisi olan iyi giyinen ve iyi basgitar çalabilen. | Open Subtitles | عمرة ثلاثين عاما وصديقة لة رائعة اسيوية ويلعب الجيتار |
| Ve karşınızda Orange County Beyaz Yaka Hapishane Sistemi'nin Gerçek Asyalı Ev Kadınları. | Open Subtitles | وربات البيت الآسيويات الحقيقيات في السجن لمقاطعة أورانج نظام سجن ذوي البشرة البيضاء |
| Asyalı erkekler ve siyahi kadınların bunlarda pek şansı olmadığını okumuştum. | Open Subtitles | قرأت أن الرجال الآسيويين والنساء السوداوات يحظون بأسوأ النتائج على التطبيقات. |
| Neden bana 24 yaşında Asyalı bir kızın koca memelerinden almadın? | Open Subtitles | ولم لم تجلبي لي فتاة آسيوية بالـ24 من عمرها؟ بنهدين كبيرين؟ |
| Sadece 3'ü Afro-Amerikalı ya da siyah ve sadece biri Asyalı. | TED | ثلاثة فقط هم من أصل أفريقي أمريكي أو أسود، وامرأة واحدة فقط آسيوية. |
| Yoksa üzgün Asyalı bir kız mı? Kızgın siyahi bir kadın? | TED | أم فتاة آسيوية حزينة؟ امرأة سوداء غاضبة؟ أو بيضاء مجنونة؟ يمكنكِ الاختيار. |
| Asyalı Sheepshead Wrasse gibi, az rastlanan yaşlı balıkların bulunmasıdır. | Open Subtitles | كسمكة الراس الآسيوية هذه، ذات رأس الخروف، في بحر الصّين |
| 70 tanesinde Asyalı olan kız veya kadın karakter yoktu. | TED | 70 فيلمًا كانوا خاليين من الشخصيات الآسيوية أو الآسيوية الأمريكية الناطقة من الفتيات والنساء. |
| Benim jenerasyonum ve benden sonraki Asyalı jenerasyonu sorumluluk alabileceğimize ve hayatlarımızı geliştirebileceğimize inandılar. | TED | جيلي و الأجيال الآسيوية من بعدي يؤمنون بأننا نستطيع تحمل المسؤولية بأننا نستطيع أن نحسن حياتنا |
| Yani esasında Asyalı biri ile Avrupa'lı biri arasındaki farkı malzemeler listesine bakarak söyleyebilirsiniz. | TED | فما تستطيعون معرفته هو أن يكون بمقدرتكم معرفته الفرق بين الشخص الآسيوي و الشخص الأوربي بالنظر فقط إلى قائمة مقاديرهم. |
| Baylar bayanlar, Bayan Asyalı Grafiker huzurlarınızda, Caitlin Bree. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي السيده المصمم الآسيوي بنفسها كيتلن براي |
| Ben Peter'ı oynadımi ve kızımı oynaması için Asyalı bir fahişe kiraladım. | Open Subtitles | أنا العب بدور بيتر, و أستأجرت إمراة اسيوية لتلعب دور أبنتي. |
| Benim gibiler Asyalı kızlardan etkilenmez. | Open Subtitles | ليس الشبان مثلي من ينجذبون بشكل عام للفتيات الآسيويات |
| Kimi; bunun nedenini, Asyalı halkların acıyla uzun süreli tanışıklıkları olmasına ve onu verebilmek için de süsleyip, abartılı göstermek zorunda hissetmelerine bağlıyor. | Open Subtitles | شخص يلاحق مصدر معاناة الآسيويين المألوفة الذي يتطلب حتى من الألم أن يكون منمقا وعندها تأتي المكافأة |
| Büyük göğüsleri yok. Ama bir Asyalı'ya göre iyi sayılır. | Open Subtitles | ليس لديها ثدي كبير، لكن يظل رائعًا بالنسبة لكونها أسيوية |
| Silikon Vadisi'nde yetişen ufak tefek, sıska ve utangaç Asyalı bir çocuk olarak, onlar beni daha iyi, büyük bir dünyanın varlığına inandırmışlardı. | TED | كوني اسيوي ضعيف خجول يعيش في السيليكون فالي مع احترام منخفض للذات ، هؤلاء الرجال جعلوني اؤمن بشيء أكبر. |
| 'Asyalı şüpheli ana yolda koşuyor. - 'Bütün birimler.' | Open Subtitles | لدينا مشتبة أسيوي يركض في الإلتقاء الرئيسي |
| Özellikle, alış-veriş merkezinde Asyalı Noel Baba tarafından atılınca. | Open Subtitles | خصوصاً بعد أن تم خداعي من قبل بابا نويل الأسيوي في مجمع التسويق |
| Aman Tanrım. Asyalı mühabir Tricia Takanawa'yı yiyorlar. | Open Subtitles | يا الهي ، انهم ياكلون المذيعة الاسيوية تريشا تاكاناوا |
| Asyalı kelebeğim Lee'yi terk ettikten sonra ben de öyle pişman pişman bakıyordum. | Open Subtitles | لقد كان عندي نفس تلك النظرة من الأسف.. عندما هربت إلى لي فراشتي الأسيوية الصغيرة |
| Dinle mahkeme tarihini ayarlayana kadar bu Asyalı için bir hücre hazırla. | Open Subtitles | اسمع,ضع هذ الاسيوي فى الزنزانه حتى نتمكن من تحديد موعد في المحكمه |
| Eminim hala hattasındır, "Buraya başka bir ölü Asyalı sürtük alabilir miyim, hemen?" | Open Subtitles | أراهن أنك تقوم تنتظر أن تأتيك عاهره أخرى آسيويه ميته |
| Postala gitsin o palyaçoyu. Asyalı bir jüri üyesinin zaten bulunduğunu söyle. | Open Subtitles | تخلص من ذلك المهرج فحسب ، أخبرهم بأنه لديكَ مسبقاً حكماً آسيوياً |