| Madem bu kadar çok seviyorsun neden çöp atıyorsun? | Open Subtitles | لو كنت تحبه كثيراً فلماذا ترمي المخلفات؟ |
| Hergün seni seyrediyorum ve çarşafları sanki... bitirecekmiş gibi atıyorsun. | Open Subtitles | كل يوم أشاهدك ترمي هذه الشراشف .. و كأنك تريد ان تنتهي منهم |
| Haksız bir savaşta çarpıştığın için gurur duyduğuna dair nutuklar atıyorsun. | Open Subtitles | أنت تلقي خطابات عن مدى فخرك بخوضك غمار حربٍ غير عادلة |
| - Neden bir yabancı için kendini tehlikeye atıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تضعين نفسك فى موقف خطر من أجل أجنبى ؟ |
| Altın bir fırsatı tuvalete atıyorsun. | Open Subtitles | أنت ترمى هذه الفرصة الذهبية فى المرحاض |
| Bazen kalbimi fırlatıp atıyorsun bazen de sımsıkı sarılıyorsun. | Open Subtitles | "أحياناً تكونين قد أوقعت قلبي". "أحياناً تكونين قد أمسكت به". |
| Kendini 30 katlı bir binadan atıyorsun! Yaptığın bu trajik hatayı göremiyor musun? | Open Subtitles | ترمين نفسك من بناية بإرتفاع 30طابق ألا ترين الخطأ المأساوي الذي فعلته ؟ |
| Ben parkta gönüllü temizlikçilik yapıyorum sen ise oraya çöp atıyorsun! | Open Subtitles | أنا هنا أتطوع لتنظيف المنتزه ! وأنتِ تنوين رمي القمامة هناك |
| Yani, eve geliyorsun, bombayı atıyorsun, ve o kayıtsız kalıyor. | Open Subtitles | أقصد, أنت تعود للمنزل ..ترمي هذه القنبلة ثم هي غير مبالية بك |
| Hayır.. ama topu o kadar hızlı atıyorsun ki... vurmak istediğimde hemen aşağıya düşüyor... | Open Subtitles | كلا .. لكنك كنت ترمي بسرعة كبيرة وانا سقطت قبل ان اقترب من الكرة |
| Sonra topu atıyorsun, elini de aşağı doğru hızla indiriyorsun, tamam mı? | Open Subtitles | نعم. هناك. ثم, عندما ترمي الكرة, تحرك يدك بسرعة إلى الأسفل, أليس كذلك? |
| Boş sardalye kutusunu, benim geri dönüşüm çöpüme mi atıyorsun? | Open Subtitles | انتظر ترمي علبة ساردين فارغة في سلة القمامة ؟ |
| Küstahlık yapıyorum, çünkü evimizdeki tüm yiyecekleri atıyorsun ve ben açlıktan ölüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أتواقح معك لأنكِ ترمي كل الطعام الذي في منزلنا و أنا أتضورُ جوعاً. |
| Açıyorsun, yayıyorsun. Havaya atıyorsun. | Open Subtitles | تضعها بنفسك، و تفردها بنفسك و تلقي بها في الهواء |
| Bombayı atıyorsun, sonra etkisini yumuşatıyorsun Hiç denemediniz mi? | Open Subtitles | تلقي بالقنبلة، بعدها يخف اثر الضربة انت لم تجرب هذا؟ |
| Tabi sende buraya gelerek hayatını tehlikeye atıyorsun. | Open Subtitles | تضعين حياتكِ على حافة الخطر بصعودك للأعلى هنا |
| Elimizdeki her şeyi batıl bir inanç uğruna, bir kenara atıyorsun. | Open Subtitles | يجب أن ترمى كل ما لديك من تلك الخرافات |
| Bazen kalbimi fırlatıp atıyorsun bazen de sımsıkı sarılıyorsun. | Open Subtitles | "أحياناً تكونين قد أوقعت قلبي". "أحياناً تكونين قد أمسكت به". |
| Aslana yem verir gibi Edmee'yi Cicim'e atıyorsun ve güzel bir hayatları olacağını söylüyorsun. | Open Subtitles | انت ترمين ادمى على شيرى مثل ما حدث مع المسحيين و الاسود ؟ وتعتقدين انها ستحصل على حياة جميلة ؟ |
| Sadece doğru atmak istediğin yere bakıyorsun ve atıyorsun. | Open Subtitles | أنظر إلى حيث تريد رمي الكرة، أخطو بإتجاه المكان الذي تريد رميها بإتجاهه، و إرمها. |
| Beni duydun. Karavana atıyorsun. | Open Subtitles | لقد سمعتني انت تقذف رصاصات فارغة |
| Bunu sevdim, harika bir şey. Sen bana atıyorsun, ben de sana geri atıyorum. | Open Subtitles | انها تعجبني , انها رائعه انت ترميها لي و انا ارميها لك |
| Neden akıl sağlığını bir kaç hatıra için tehlikeye atıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تخاطر بتعريض سلامة عقلك للخطر من أجل ذكريات مفقودة |
| - Banane! Böyle konuşarak ölümsüz ruhunu tehlikeye atıyorsun. | Open Subtitles | انا لا اهتم انت تخاطرين بحياتك الفانيه بكلامك هذا |
| Ve sen kendini Jeremy'nin önüne atıyorsun yalan söylüyorsun - yalan mı? | Open Subtitles | بينما تلقين بنفسك بأحضان "جيريمي" -هذا ليس عدلاً -ليس عدلاً؟ |
| Fazla düşünüyorsun. Zaten açık olan kapılara tekme atıyorsun. | Open Subtitles | إنك دائماً تفكر بالأشياء, تركل الأبواب لفتحها وهي مفتوحة |
| Dekan, burasının en iyi üniversitelerden biri olmasını isterken hepimizi elektrik çarpması riskine atıyorsun. | Open Subtitles | عميد تريد السمعه السيئه جداً لهذا المكان ليكون في دوري لبلاب ان كنت تضعنا لخطر الصعق بالكهرباء. |