| Bir göz atabilirsin diye kâğıda sarıp getirdim. | Open Subtitles | لقد وضعته في منديل بحيث يمكنك إلقاء نظرة |
| İstersen göz atabilirsin doktor ama kalamazsın. Burası olay yeri. | Open Subtitles | أيها الطبيب، يمكنك إلقاء نظرة و لكن لا يمكنك البقاء هنا. |
| - İstersen, şapkamı atabilirsin. | Open Subtitles | - Capon؟ - أنت قَدْ تَرْمي قبعتَي إذا تَحْبُّ. |
| Camdan dışarı atabilirsin. Camdan dışarı bunu nasıl atıyorlar ki? | Open Subtitles | يمكنك فقط ان ترميها من خلال النافذة |
| Çöpleri atabilirsin, garajı süpürebilirsin, arabamı yıkayabilirsin. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَأْخذَ القمامةَ للخارج تكنسْ المرآبَ، تغْسلُ سيارتَي. |
| Gözlüklerini atabilirsin. Hepsini temizledik. | Open Subtitles | يمكنك التخلص من النظارة الطبية لقد تخلصنا من المرض |
| Bana bağırabilirsin, istersen çığlık da atabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك. يمكنك الصراخ في وجهي، يمكنك الصراخ إذا كنت ترغب في ذلك. |
| Anlamı olmayan, zırva laflar. Onları atabilirsin. | Open Subtitles | كلمات مُزينة لا تعنى أى شىء ,يمكنك رميها |
| Antreman yapmaya ve bu şekilde atmaya devam edersen, daha hızlı atabilirsin. | Open Subtitles | ،إن واصلتَ العمل على ذلك إن واصلتَ رمي الكرة كذلك فستحترف رميها بسرعة كبيرة |
| Düşündüm ki, eğer istersen yazdıklarıma bir göz atabilirsin. | Open Subtitles | أنا فقط أعتقد أنه ربما إذا وددت يمكنك إلقاء نظرة على ما كتبت. |
| Suçu istediğin kadar işimizin üzerine atabilirsin ama burada sorun sende. | Open Subtitles | أتعلمين أمراً؟ يمكنك إلقاء اللوم على مهمتنا، بقدر ما تريدين ولكن أنتِ المشكلة. |
| Eğer kalırsan, ortaokuldaki gibi suçu haplara atabilirsin. | Open Subtitles | إذا خفق، يمكنك إلقاء اللوم على المخدرات، و مثل عندما كنت في الإعدادية. |
| Bunu atabilirsin. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ تَرْمي ذلك. |
| Max, şimdi paraları atabilirsin. | Open Subtitles | (ماكس)، الآن تَرْمي العملات المعدنيةَ. |
| İstemiyorsan atabilirsin. | Open Subtitles | إذا لا تريدها يمكنك أن ترميها |
| O zaman onu atabilirsin. | Open Subtitles | إذن يمكنكِ أن ترميها. |
| -Sen bir kadınsın öfkeni sonsuza dek içine atabilirsin. | Open Subtitles | أنت إمرأة. أنت يُمْكِنُ أَنْ تَتمسّكَ به إلى الأبد. |
| TOPU BiR MiL OTEYE atabilirsin, | Open Subtitles | الآن , أنت يُمْكِنُ أَنْ تَرْميه ميل، |
| Hatta ona birazcık çamur atabilirsin bile. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَصْعدَ حتى مَع a قليلاً وسخ عليها. |
| Gözlüklerini atabilirsin. Hepsini temizledik. | Open Subtitles | يمكنك التخلص من النظارة الطبية لقد تخلصنا من المرض |
| İstiyorsan çığlık atabilirsin, yardımı olmaz. | Open Subtitles | يمكنك الصراخ إذا كنت تريد، انه لن يساعدك |
| Bir karpuzu kaldırıp çöpe atabilirsin. | Open Subtitles | البطيخة يمكنك رميها بسهولة |
| Eğer çalışmaya devam edersen bu şekilde atmayı sürdürürsen, daha hızlı atabilirsin. | Open Subtitles | ،إن واصلتَ العمل على ذلك إن واصلتَ رمي الكرة كذلك فستحترف رميها بسرعة كبيرة حقّاً؟ |