| Atalarım, size saygım sonsuz... ve bana öğrettiğiniz gibi şerefimle yaşamaya çalışacağım. | Open Subtitles | أسلافي أنا أحترمكم سأحاول العيش بالكرامة التي علّمتموني إياها |
| Atalarım, size saygım sonsuz... ve bana öğrettiğiniz gibi şerefimle yaşamaya çalışacağım. | Open Subtitles | أسلافي أنا أحترمكم سأحاول العيش بالكرامة التي علّمتموني إياها |
| Atalarım dağlarda yaşayan yaratıklardan söz etmişti. | Open Subtitles | أسلافي تَكلّموا عن وحوشِ الروحِ ذلك يَعِيشُ داخل تلك الجبالِ. |
| Atalarım vu taşıyıcı programına başladığından beridir, ...bu böyle devam ediyor. | Open Subtitles | أجدادي هم من بدأوا ببرنامج بناء المركبات وأستمرنا على هذا المنوال |
| Atalarım Pelops tarafından o kadar seviliyormuş ki o bu bahçeyi bizim için hazırlamış. | Open Subtitles | أجدادي كانوا محبوبين من بيلوبس لذا صمم هذه الحديقة لنا |
| Atalarım, önünüzde saygıyla eğiliyorum... ve bana öğrettiğiniz gibi onurumla yaşamaya çalışacağım. | Open Subtitles | أيها الأسلاف .. المجد لكم سوف أحاول أن أحيا بكرامة كما علمتمونى |
| Jedi'lara karşı gururla savaşmış savaşçı Atalarım için. | Open Subtitles | لاجيال اسلافي حاربوا بفخر كمحاربين ضد الجيداي |
| Atalarım 18'inci yüzyılda buraya yerleşmiş. | Open Subtitles | أسلافي كَانوا هناك منذ أواخر قرن ثامن عشر. |
| Ama benim Atalarım beyaz, protestan avrupalılar bu ülkeyi kurdular. | Open Subtitles | ..لكن أسلافي أوروبيـين، بروتسـتانـيـين، بـيـض بنوا هذه البلاد |
| Büyükbabamdan bu yana Atalarım her zaman huzur içinde olmuştur ama... | Open Subtitles | أسلافي كانوا دائماً مسالمين منذ وقت جدي ولكن هذا حسناً |
| Atalarım, atların ateş ve rüzgar zamanında dağlardan gelen bir ruhu olduğuna inanır. | Open Subtitles | أسلافي كانوا يؤمنون أن روح الجواد تنزل من الجبل , تسبق الزمن وتطلق النار والريح |
| Atalarım sınırın kuzeyinden gelmişler. | Open Subtitles | ''.وأيضاً من الحدود الشمالية التي مجدّها أسلافي'' |
| Wisconsin'de yaşamış olan Atalarım var. | Open Subtitles | وبعض من أسلافي كانوا يعيشون في ويسكونسن. |
| Fakat benim Atalarım hiçbir zaman birleşik Amerika'da çalışmadı. | Open Subtitles | لكن أسلافي لم يعملوا أبداً في الشركات الأمريكية |
| Atalarım bunları kullanmışlar. | Open Subtitles | أسلافي كانوا يستعملون كل هذه الأغراض, أتعلم؟ |
| Atalarım yenilmez savaşçılardı, samuraylık soyumuzdan gelir. | Open Subtitles | أجدادي هُزِموا المحاربين، الساموراي بقتالٍ شريف |
| Atalarım savaşçı olmalarına rağmen her zaman kitaplara büyük bir saygı göstermişler. | Open Subtitles | أجدادي كانوا محاربين كانوا يستمتعون بمطالعة الكـتب |
| Eğer cenazemi seçme şansım olsaydı Atalarım gibi güzel eski bir Viking cenazesi isterdim. | Open Subtitles | لا, لو خيرت بتحديد نوع الجنازة فقط اجعلوها مثل جنازة أجدادي قدماء الفايكنج |
| Ailem, Atalarım seni o kasvetli yerden geri getirirlerse ödüllendirileceğimizi düşünürlerdi. | Open Subtitles | عائلتي، أجدادي تعلموا الإيمان.. بأننا لو أعدناك من ذلك المكان اللعين ستكافئنا |
| Atalarım seni o kasvetli yerden geri getirirlerse ödüllendirileceğimizi düşünürlerdi. | Open Subtitles | لقد تعلم أجدادي الإيمان بأننا لو حررناك من محبسك اللعين ستكافئنا |
| Bana olan güveninizi boşa çıkarmayacağım. Yüce bir amacım var, saygıdeğer Atalarım. | Open Subtitles | اقدر كل من وثق بي، قضيتي مهمة إيها الأسلاف العظماء |
| Bu ışın kılıcı eski cumhuriyetin çöküşü sırasında Atalarım tarafından Jedi Tapınağınızdan çalınmıştı. | Open Subtitles | هذا السيف الضوئي قد تم سرقته من معبد الجيداي من قبل اسلافي خلال انهيار الجمهورية القديمة |
| Sonra Atalarım bu harika kitapta bir kurtarıcı buldular. | Open Subtitles | خسنا اجدادي وجدو النجده في كتاب |
| Atalarım, Wraithleri yenmek için, onlar gibi düşünmeyi öğrenmeye karar vermişlerdi. | Open Subtitles | لقد قرر أجدادى أنه لكى نهزم الريث فلابد أن نفكر مثلهم |
| Atalarım bunu bulmaya çalıştı bizi yaratıcıdan ayıran kapıyı açmak için. | Open Subtitles | ... أسلافى حاولوا العثور عليه ... لفتح الباب الذى يفصلنا .عن خالقنا |
| Çünkü sadece benim Atalarım var-- | Open Subtitles | فقط لأن أسلافَي صادف أن كَانَ |