| Hastaların hayatlarını bu yüzden tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا استطيع ان اخاطر بحياتهم بسبب اشاعة جنونية |
| Riske atamam. Üç olacak. Uç. | Open Subtitles | لا استطيع ان اجازف هذه ستكون المرة الثالثة بالنسبة لي |
| Gemimi tehlikeye atamam. Hele bu siste nereye gittiğini görmeden. | Open Subtitles | وأنا لن أعرض بسفينتي للخطر بشكل غير ضروري في هذا الضباب. |
| Tavşanların peşine düşerek adamlarımı tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لن أضع رجالى فى طريق الأذي بمُطاردتهم للأرانب. |
| Lise aşkına bir şeyler ispatlayacaksın diye ekibi tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا أريد أن أعرض باقي الفريق للخطر لأن لديك شيءٌ ما لتثبته لحبيبتك من المرحلة الثانوية |
| Eşyalarımdan kurtulmak istiyorum, ama eşyalarım gerçekten ama gerçekten güzel, ve öylece atamam. | Open Subtitles | اريد ان اتخلص من اشيائي لكن كل اشيائي هي اشياء مهمة وفقط لا اقدر ان اتخلص منها |
| Seni daha fazla tehlikeye atamam. Beni bırakman gerek. | Open Subtitles | لا يمكنني تعريضك لمزيد من الخطر، عليك تركي. |
| Sırf senin kitabın çöpe gitti diye kariyerimi tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لن أجازف بسمعتي لأنّ كتابك فشل |
| Hiçbir şey atamam. Hareket edemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع رمى أى شىء, لا أستطيع الحركة |
| Evet, biliyorum ama Tüylüler gelsin diye aileleri sokağa atamam. | Open Subtitles | نعم، أدري، لكنّي لا أستطيع طرد العوائل إلى الشّوارع، لأُسكن المُشعرين بدلًا عنهم |
| Bunu çöpe bile atamam! | Open Subtitles | انا حتى لا استطيع ان ارمي هذه في القمامة |
| Bak, sana evlilikle ilgili nutuk atamam ama daha yeni asla başlamamam gereken bir ilişkiden çıktım. | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اخبرك شيئا عن الزواج ولكني للتو خرجت من علاقه لم يكن يجب ان ادخلها بالاصل |
| Bu ayın trendleri sondu. Bir tane trendi çıkarıp atamam. | Open Subtitles | موضوع هذا الشهر نهائي لا استطيع ان ازيله بسهولة |
| İkinizin yüzünden her şeyi tehlikeye atamam isimlerinizi kitaplarda görmeyi bekleyemem. | Open Subtitles | أنا لن أعرض كل شئ للخطر لأنكما أنتما الإثنين لا تستطيعان إنتظار النهاية |
| Onu tekrar tehlikeye atamam. Bu ona haksızlık olur. | Open Subtitles | لن أعرض حياتها إلى الخطر مجدداً هذا ليس عدلاً بالنسبة لها |
| Gösteriş yapacağım diye insanları tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لن أعرض الناس للخطر بسبب غروري. |
| Hayır, onların kariyerlerini de riske atamam. | Open Subtitles | كلاّ، لن أضع حياتهما المهنيّة في خطر أيضاً. |
| Kendinden yüzde yüz emin değilsen kendimi tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لن أضع حياتي بين يديك إن لم تكن مستعداً تماماً |
| Başkasını tehlikeye atamam. Muhtemelen gitsen iyi olur. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أعرض أحداً آخر للخطر، عليك أن تذهب أنت. |
| Hayır. Başkalarının hayatlarını artık riske atamam. | Open Subtitles | لا، لا يمكنني أن أعرض أرواحاً أخرى للخطر |
| Ama atamam da çünkü gizemli "Ivy" miz çok ilgimi çekti. | Open Subtitles | (ولكن الغامضة (آيفي تثير اهتمامي كثيراً فكيف اتخلص منه |
| - Biliyorsun, Rege'i atamam. | Open Subtitles | -لا اقدر ان اتخلص من المقلاة |
| Ağabeyine saygısızlık yapıp seni tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا يمكنني تعريضك للخطر احتراماً لشقيقك |
| Daha fazla kişinin hayatını tehlikeye atamam. | Open Subtitles | "لن أجازف بتعريض مزيد من الأنفس للخطر" |
| Çöpü şimdi atamam mı? | Open Subtitles | لا أستطيع رمى القمامة الاّن ؟ |
| - İtti diye çocuğu okuldan atamam. | Open Subtitles | لا أستطيع طرد طالب لأجل هذا |