| İnsanların şu an birbirlerini öldürdükleri şeyleri, o zamanlar fırlatır atardık. | Open Subtitles | لقد كنّا نرمي أشياء يتقاتل الناس من أجل الحصول عليها الآن |
| Okul gününde, sabahın dördünde cam şişeleri amcamın kamyonetinin arkasına atardık, şişeler kırılırdı. | TED | أربعة في الصباح في يوم دراسي كنا نرمي القناني الزجاجية في الجزء الخلفي من سيارته، والزجاجات كانت تكسر |
| Zamanında hristiyanları aslanlara atardık. Görünüşe göre tarih tekerrür ediyor. | Open Subtitles | في الماضي كنا نرمي المسيحيون إلى الأسود يبدو لي أن التاريخ يعود نفسه |
| Eskiden hristiyanları aslanların önüne atardık. Tarih tekerrürden ibarettir derler. | Open Subtitles | في الماضي كنا نرمي المسيحيون إلى الأسود يبدو لي أن التاريخ يعود نفسه |
| Aynen, Liam yanında olmasaydı oraya osuruk bombası atardık. | Open Subtitles | بإمكاننا أن نرمي قنبلة الرائحة الكريهة إن لم يكن (ليام) معه |