| Bethlehem'den gelen hipiden önce onlar bakireleri benim üzerime atarlardı. | Open Subtitles | بسبب ذلك الهيبي من بيت لحم قبله كان الناس يرمون العذارى عليّ |
| İstenmeyen çocukları Kuzey Denizi'ne atarlardı. | Open Subtitles | كانوا يرمون الأطفال غير المرغوب فيهم في "المحيط المتجمد الشمالي". |
| Gittiğimiz her yerde kadınlar kendilerini ona atarlardı. | Open Subtitles | كل مكان نذهب إليه النساء يرمين أنفسهن عليه |
| Kızlar bir erkekle takıldıklarında, donlarını antene doğru atarlardı. | Open Subtitles | بعدما كانت الفتيات يقمن علاقة بشبّان كنّ يرمين سراويلهنّ الداخلية إليه |
| O günlerde, zenginler zeplinlerine binerek insanların üzerine bozukluk atarlardı. | Open Subtitles | بتلك الأيام ، الأثرياء يركبون المناطيد ويرمون العملات على الناس |
| Rahat giyimli, yanlarında yiyecek ve içki, sahneye öte beri atarlardı. | Open Subtitles | بملابس غير رسمية، ويأخذون مأكولاتهم، ويأخذون شرابهم، ويرمون بالأغراض |
| Bizi bir yere kilitleyip anahtarını da fırlatıp atarlardı. | Open Subtitles | سيقيدوننا و سوف يرمون المفتاح |