| Benim yaptığım gibi biraz sabır göstermeyi başarabilirseniz bu çileyi atlatırız. | Open Subtitles | إذاتمسكتبالصبرقليلاًمثلماأفعلأنا, سنتجاوز هذه المِحنة |
| Bu senin hatan değil. atlatırız. | Open Subtitles | إنه ليس ذنبكِ , سنتجاوز هذا الشئ |
| Her şey için üzgünüm, ama başını öne eğersen bu durumu atlatırız. | Open Subtitles | فقط أبقي رأسك منخض .و سنتجاوز هذا |
| "Borçlarımız olduğunu biliyorum ama birazından kurtulursak... "...bu sıkıntıyı biraz atlatırız." | Open Subtitles | أعلم أن لدينا بعض الفواتير لكن إن كنا سنتخطى المشاكل فسوف نتخطاها |
| Bunu da atlatırız. İyi tarafından bakarsan, çok da fazla para kazanamıyordum orada. | Open Subtitles | سنتخطى هذا. من الجانب الإيجابي, |
| Bunu da bir şekilde atlatırız. | Open Subtitles | نحن سوف نتخطى هذا أيضا، بطريقة أو بأخرى. |
| Ne maceralar atlattık, bunu da atlatırız. | Open Subtitles | لقد قاسينا الكثير معًا وسوف نتخطى هذه المشكلة |
| atlatırız elbet. | Open Subtitles | سنتجاوز هذه الأزمة |
| Bunu atlatırız, değil mi? | Open Subtitles | سنتجاوز هذه المحنة، صحيح؟ |
| - Biliyorum, Gail, bunu da atlatırız. | Open Subtitles | أعلم يا (غايل)، لكننا سنتجاوز هذا |
| Dediklerimi yaparsanız bunu atlatırız. | Open Subtitles | نفذا ما أقول ونحن سنتخطى هذا |
| - atlatırız. Hayır. | Open Subtitles | سوف نتخطى المشكلة |
| - Tamam. Bunu atlatırız. | Open Subtitles | حسناً, يمكن ان نتخطى ذلك |