| Çok ciddi badireler atlattık peki nerede şu Cehennem zımbırtısı? | Open Subtitles | نحن فقط مررنا بقذارة عظمي و اين شيء عالم النسيان الكبير؟ |
| Kendini terk edilmiş hissettiğini biliyorum, ama çok zor zamanlar atlattık ve ben önemli kararları, üzerlerinde en azından birkaç ay düşünmeden verecek adamlardan değilim. | Open Subtitles | أعلم أنك تشعرين و كأنه تم التخلي عنك و لكننا مررنا بوقت عصيب و حرج و أنا لست من النوع الذي يتخذ القرارات المهمة |
| Her takdirde, ciddi kayıplara neden olacak bir savaşı ucuz atlattık. | Open Subtitles | على أي حال، لقد نجونا مِن حربٍ كبيرَة كانَت ستُسبِب الكثير من الضحايا |
| Beraber nice fırtına atlattık nice garip, parıltılı limana demir attık. | Open Subtitles | تجاوزنا عواصف عديدة معاً، و شاهدنا الكثير مِن الشواطئ الغريبة البرّاقة. |
| Birlikte çok şey atlattık ve birbirimize her şeyi anlatırız. | Open Subtitles | ...خضنا الكثير سوية و وبمقدورنا إخبار بعضنا البعض بأي شيء |
| Beraber halledebiliriz. Bir sürü badire atlattık. | Open Subtitles | يمكننا ان ننجح ذلك مع بعض لقد مررنا بالكثير مع بعض |
| Benim için çok şey yaptı, birlikte çok şey atlattık. | Open Subtitles | لقد عمل الكثير لأجلي ولقد مررنا بالكثير معا |
| Birlikte birçok zorluğu atlattık, değil mi? | Open Subtitles | استمع لقد مررنا بالكثير من التفاهات , صحيح ؟ |
| Oldukça zor dönemler atlattık, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أننا مررنا بأوقات عصيبة معا ألا تعتقدين ذلك؟ |
| Birlikte çok fazla şey atlattık ve seni o kadar çok hayal kırıklığına uğrattım ki. | Open Subtitles | لقد مررنا بالكثير من الصعاب معاً وقد خذلتكِ كثيراً |
| Böyle birçok olay gördüm ve hepsini atlattık. | Open Subtitles | لقد رأيت الكثير و نجونا من كل ذلك ببساطة |
| Beraber Büyük Buhran'ı atlattık, birkaç savaş kazandık ve Ay'a insan yolladık. | Open Subtitles | ،معاً، لقد نجونا من الكساد الكبير فزنا ببعض الحروب و أرسلنا رجل إلى القمر |
| Kesinlikle zamanında fırtınalar koparmıştı ancak bunu atlattık. | Open Subtitles | لقد كان ذلك كالعاصفة في ذلك الوقت ولكننا تجاوزنا هذا الامر |
| Garip değil, bunu atlattık. | Open Subtitles | ليس غريباً. تجاوزنا الأمر كنّا تحت اللعنة |
| Ben ve bu zırh birlikte çok şey atlattık, bir geçmişimiz var. | Open Subtitles | لقد خضنا الكثير معا لدينا تاريخ معا |
| Konsey kargaşa içinde. Bunu atlattık sanıyorduk. | Open Subtitles | أعضــاءالمجلسمُستائين، ظننا أننا قد تخطينا ذلك. |
| - Yavaş, onları atlattık. - Ben riske girmek istemiyorum! | Open Subtitles | ـ تمهَّل، لقد أضعناهم ـ لن أخاطر |
| Daha yeni bir hastalık atlattık, ki bu hastalık krallığın yarısını öldürdü. | Open Subtitles | قد تغلبنا للتو على الطاعون الذي قضى على معظم سكان المنطقة |
| Galiba onu atlattık. | Open Subtitles | أظن أننا ضللناه |
| Onları yine atlattık, değil mi? | Open Subtitles | ضللناهم مرة آخري ، أليس كذلك ؟ |
| En kötü kısmı atlattık, o yüzden rahatlayabilirsiniz. | Open Subtitles | أيها السادة، أنا الطيار لقد اجتزنا اللحظات السيئة، يمكنكم الارتياح الآن |
| Şunu söylemeliyim, ucuz atlattık. Çünkü seninle benim birlikte çalışmamız. | Open Subtitles | يجب أن اقول لك بالرغم من أنني أشعر بأننا تجنبنا رصاصة لأنه أنا و أنت |
| Onu atlattık. Beni köşede bırakabilir misin lütfen. | Open Subtitles | اعتقد اننا فقدناه ايمكننى النزول عند الناصيه القادمه ,رجاءً؟ |
| Tebrikler Autobotlar, onları atlattık. O yüzden vaktiniz varken dinlenin. | Open Subtitles | اهنئك اوتوبوت لقد فقدناهم |
| Sanırım onları atlattık. | Open Subtitles | أعتقد أنهم فقدوا أثرنا. |
| Ucuz atlattık diyorum. | Open Subtitles | حسنا , فماكنت أقوله أننا كدنا أن نقترب |