| Rus cephesindeki ölüm kuyusundan kurtuldun... tüm Avrupada yolunu bekleyen idam mangasını atlattın... bir kaçak, bir hırsız... ve müttefiklerin işgalindeki ödüle 500 metre... yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | لقد نجوت من مذبحة الجبهة الروسية لقد راوغت فرقة الإعدام وشققت طريقك عبر أوروبا هارب، ولصّ |
| O zamana dair merak ettiğim tek şey bunu nasıl atlattın? | Open Subtitles | ولكن كل ذلك قد مضى ، انا فضولية لمعرفة كيف تجاوزت هذا |
| Son bir senedir falan, çok fazla badire atlattın. | Open Subtitles | اسمعي، خلال السنة الماضية تقريباً، مررتِ بالكثير |
| Gördün mü anne korkularını atlattın ve artık... | Open Subtitles | أرأيت يا أمي؟ لقد تغلبت على مخاوفك والآنأنتمستعدةلكي .. |
| Dördüncü geceyi de atlattın böylece. İşin zor kısmının "üst"esinden geldin. | Open Subtitles | إذاً تخطيت الليلة الرابعة وتخطيت النصف |
| Kendi çapında son zamanlarda bir mahkeme atlattın zaten. | Open Subtitles | انت مررت من خلال محاكمة نفسك مؤخرا |
| Allah rızası için, kendi boşanmanı da atlattın. | Open Subtitles | لقد نجوتَ من طلاقك الوحيد ، بالبكاءِ بصوتٍ عالٍ. |
| Tebrikler, Merete. İlk seneni atlattın. | Open Subtitles | "تهانينا (ميريت) لقد نجوتِ من سنتكِ الأولى" |
| Çok şey atlattın. | Open Subtitles | لقد عانيتِ الكثير. |
| Sadece 46 kişi var. Ucuz atlattın. | Open Subtitles | لا يوجد سوى 46، لقد نجوت بسهولة. |
| Hepsini atlattın. | Open Subtitles | نجوت منهم جميعاً |
| Buradaki ilk sarhoşluk felaketini başarıyla atlattın. | Open Subtitles | لقد نجوت من سكرتك الاولي |
| Daha önce de çok atlattın. | Open Subtitles | لقد تجاوزت مواعيد التسليم من قبل |
| Daha önce de çok atlattın. | Open Subtitles | لقد تجاوزت مواعيد التسليم من قبل |
| - Dinle, son bir senedir falan, çok fazla badire atlattın. | Open Subtitles | اسمعي، خلال السنة الماضية تقريباً، مررتِ بالكثير |
| Dinle, en zorunu atlattın sen daha bu çukurdan çıkmaya yeni başladın, bunu henüz göremezsin. | Open Subtitles | انظري، مررتِ بأسوء الظروف على الإطلاق قد بدأتِ بالفعل التسلّق خارج الحفرة لا تستطيعين رؤية ذلك الآن |
| Blair'le yaşadığın tuhaflığı zar zor atlattın Serena'nın öpücük konusunda yaşadığı kızgınlığı saymıyorum bile. | Open Subtitles | لقد تغلبت بالكاد على غرابة بلير ناهيك عن جنون سيرينا بشأن القبلة |
| Anladım bu uyku olayını tamamen atlattın. | Open Subtitles | أعتقد أنك تغلبت على مشكلة النوم |
| Dördüncü geceyi de atlattın böylece. İşin zor kısmının "üst"esinden geldin. | Open Subtitles | إذاً تخطيت الليلة الرابعة وتخطيت النصف |
| Nasıl atlattın? | Open Subtitles | كيف تخطيت الأمر؟ حسنا .. |
| Güvenlikçiyi nasıl atlattın? | Open Subtitles | كيف مررت من رجل الأمن؟ |
| Sen asırlar boyunca sonsuz eziyetler atlattın. | Open Subtitles | لقد نجوتَ عبر عذاب لا متناهي خلال قرون |
| Bunu atlattın. | Open Subtitles | . حسناً ، لقد نجوتِ من هذا |
| Erica. Birçok badire atlattın. | Open Subtitles | (إيريكا), لقد عانيتِ كثيراً |
| Düşünmüştüm ki ona bir tek sen bakabilirsin çünkü yaşadığı şeylerin çoğunu sen de yaşadın ve bunları atlattın. | Open Subtitles | لقد اعتقدت فقط اذا كان هناك من سيساعدها فهو انت لانك مررت بالكثير مثلها , ولقد ممرت منة |