| Ama yemek avlusu o şekilde düzenlenmedi. | Open Subtitles | ولكن فناء الغداء ليس بهذه الطريقه.. انه بطريقة منظمه |
| Palmiye avlusu'nda, Arap hamamında ve fünikülerle geçerken. | Open Subtitles | في فناء النخل، أو الحمام العربي، وعلى متن الرواق المُعلق ... |
| Bir de avlusu var. Sayılır. | Open Subtitles | بة فناء, نوعا ما |
| Frankie, bahçe işlerin için bir avlusu olan bir ev satın alabilirsin. | Open Subtitles | فرانكي، تستطيعين شراء منزل مع باحة من أجل البستنة |
| Orası sanki bir hapishane avlusu. | Open Subtitles | إنها مثل باحة السجن هناك. |
| Genç Blakiston balıkçıl baykuşunun ön avlusu değişti. | Open Subtitles | فناء صغير بوم (بلاكستون) آكل السمك قد تغير |
| Bunun avlusu ve garajı var. | Open Subtitles | حسنا, هذا له فناء وكراج |
| - Evet, güzel bir avlusu... | Open Subtitles | - ....... فناء جميل - ... |
| Titipu'da Ko-Ko'nun sarayının avlusu. | Open Subtitles | فناء قصر (كوكو) في "تيتيبو" |
| Bombay'daki gibi örtülü bir avlusu var. | Open Subtitles | إنها باحة مغطاة مثل تلك في (مومباي). |