| Ben de kendi Ay modülümü yaparım, içinde yirmibir ve fahişelerle. | Open Subtitles | سأشرع في بناء موقع هبوطي على القمر بألعاب الورق وبائعات الهوى. |
| "Sonra Angie elinde çatal ve kaşıkla ağladı Ay'da spagettiyi sevmişimdir diyerek." | Open Subtitles | عندها صاحت أنجي مع شوكة وملعقة سوف أحب دائما السباجيتي على القمر |
| Küflü peynirden yapılmadığını anlamak için Ay'a gitmeme gerek yok. | Open Subtitles | لا أحتاج للذهاب للقمر لأعلم أنّه ليس صنيع الجبنة الخضراء. |
| Bütün kulübü "Ay ve Kaşık" a çevirerek yenileyeceğini söyledi. | Open Subtitles | وقال أنه يعيد إنشاء النادي بأكمله نزولاً إلى القمر والملعقة |
| Ay'daki kum tanelerinin çoğu bunun gibi görünmekte ve bunu Dünya'da asla bulamazsınız. | TED | وكثير من حبوب الرمل على سطح القمر تبدو مثل ذلك، ولن تجد ذلك أبدا على الأرض. |
| Fakat artık her gece Ay belirdiğinde Kaguya Hime onu izler olmuştu. | Open Subtitles | كلّما طلع القمر في كل ليلة لا تنفكّ الأميرة من التحديق به |
| Olamaz! Bir kızı Ay'da yürüyen ilk adam olduğuna ikna etmiş olamazsın! | Open Subtitles | لا ، مستحيل أن أقنعت فتاة أنك أول رجل مشى على القمر |
| Bence bu işin Decepticonlar'la ilgisi yok, Ay'da bir şey arıyorlar. | Open Subtitles | لا أظن لهذا علاقه بالديسيبتكونز إنهم يبحثون عن شئ على القمر |
| Eğer Dünya'ya kadar gelebiliyorsan, ...Ay'a bile ancak yeten bir teknolojiyi ne yapacaksın? | Open Subtitles | اذا استطعت الوصول للأرض فلماذا تسرق تكنولوجيا لا يمكن استخدامها على القمر ؟ |
| Nasıl olur da Rusların Ay'a çıktığından kimsenin haberi olmaz? | Open Subtitles | كيف يكون هناك روس على القمر و لا يعلم أحد؟ |
| Ay'a inişin aldatmaca olduğunu iddia eden binlerce e-posta aldık! | Open Subtitles | تلقينا آلاف الإيميلات تدعي أن الهبوط على القمر كان ملفقاً |
| Bu görevin başarılı olarak sonuçlanması daha az sayıda bilimadamı ve pilot yollayarak Ay'a nadir olan bir ziyaretle sonuçlanabilir. | TED | وسيؤدي الاختتام الناجح لهذه المهمة الى زيارة نادرة للقمر من قبل عدد قليل من العلماء التابعين للحكومة والطيارين. |
| Bu seyahatten ortaya çıkan en ilginç şey Ay'ın güney kutubunda Shackledon Kreterinde ortaya çıkan yüksek miktardaki hidrojendi. | TED | والشيء الأكثر دهشة نتج عن هذه المهمة هو توقيع هيدروجين قوي في حفرة شاكلتون في القطب الجنوبي للقمر. |
| Orada kocaman binalar var. Neredeyse Ay'a değecek kadar büyükler. | Open Subtitles | هناك الكثير من المباني طويلة ما يكفي للوصول إلى القمر |
| 21 Temmuz 1969'da Buzz Aldrin Apollo 11'in Ay kapsülünden çıktı ve Sükunet Denizi(Ay zemini) üzerine indi. | TED | في 21 يوليو, 1969, صعد باز الدرين من وحدة أبولو 11 على سطح القمر و هبط على بحر ترانكوليتي |
| Pencereden görünen Ay'ın ezbere bildiğiniz bir aşk şiirinden çıktığını düşünmenize şaşırmamak gerek. | TED | لا عجب في أن القمر في الشباك يبدو وكأنه انسل من قصيدة عاطفية كنت تحفظها عن ظهر قلب. |
| Ay'a bakmak için dünyanın ilk teleskopunu kullanan ve Ay hakkında bildiklerimizi değiştiren | TED | وسوف أبدأ مع جاليليو والذي استخدم التلسكوب الاول من اجل النظر الى القمر |
| Ay ışığını yakalamak, böyle bir kadını elinde tutmaktan kolaydır. | Open Subtitles | علمها الشيطان بنفسه أسرار الأغراء من السهل أن تمسك بالقمر |
| Geçen Ay savunma uydu iletişim sistemimize iki kez girildi. | Open Subtitles | على شهر ياست، كان عندنا خرقان قمرنا الصناعي أنظمة إتصالات. |
| Astronot demişim. Ay'a çıkan son astronot. | Open Subtitles | لقد قلت انه كذلك اخر طيار فضائي في القمر |
| Kara bir kediyi kırık bir ayna üzerinde... Ay modülünün merdiveni altında yürüttük. | Open Subtitles | لقد جعلت قطة سوداء تسير فوق مرآة مكسورة تحت نموذج مصغر للوحدة القمرية |
| Kız arkadaşınla Ay ışığı altında baş başa olduğun bir anda o hiç bir şey söylemese de, onu öpmeni istediğini bildiğin anlar vardır ya? | Open Subtitles | أنت تعرف كيف يكون الوضع عندما تكون مع فتاتك ، والقمر في السماء وأنت تعلم أنها تودّ أن تُقبّل حتى لو لم تقُل ذلك ؟ |
| Yeni teleskopunu Ay'a doğru çevirip gördüklerini çizerek hemen kullanmaya başladı. | Open Subtitles | و على الفور وضع ذلك التلسكوب للاستخدام الجيد بتحويله نحو القمر ورسم ما رآه. |
| Ay'ın aynı takımyıldızdaki ortaya çıkma zamanlarını temsil ediyor olmalı. | Open Subtitles | قد تمثل عدد الأيام لسطح القمر لكى يعاود الظهور فى نفس الكوكبة |
| Bir kere, atmosferin kırıcılığının Ay'ı azıcık daha küçük göstermesi gerekirdi. | TED | فبسبب هذا ، فإن انكسار الضوء في الغلاف الجوي من شأنه أن يجعل القمر يبدو أصغر قليلاً. |