| - Hadi, 50 dolar... ve bir ay boyunca kimya ödevlerini yapacağım. | Open Subtitles | هيا , 50 دولار وسوف انجز فروضك المنزلية في الكيمياء لمدة شهر |
| Bir ay boyunca her pazar götümü 20 binle silsem bile eksikliğini hissetmem. | Open Subtitles | يمكنني أن أمسح 20 ألف بمؤخرتي كل أسبوع لمدة شهر و لا ألاحظ. |
| Bunu ilk kez izlediğimde bir ay boyunca crucifix almadan uyuyamadım. | Open Subtitles | أول مرة شاهدت هذا لم أتمكن من النوم بدون صليب لشهر |
| Duruşmaya çıkana kadar sekiz ay boyunca hapiste kaldı ve vergi mükelleflerine 9 bin dolardan fazla maliyeti oldu. | TED | و ظلّ في السجن ثمانية شهور حتى وصلت قضيته للمحاكمة، و بتكلفة أكثر من 9,000 دولار من أموال الضرائب. |
| Ama sonraki altı ay boyunca sokakta kriz geçirip birbirlerini ispiyonlamaya başlarlar. | Open Subtitles | لكن في الأشهر الست القادمة, ستجدين الجميع يركلون بالشوارع ويشون على بعضهم |
| Bu önemli çaba fetüslerin rahimde harcadıkları 9 ay boyunca ne öğrendiklerine mutlaka odaklanmalı. | TED | يجب أن يشمل هذا الجهد الهام التركيز على ما تتعلّمه الأجنة خلال الأشهر التسعة التي تقضّيها في الرحم. |
| Altı ay boyunca bu eyaletten ayrılamazsın. Her hafta yoklamamız var. | Open Subtitles | لا استطيع مغادرة الولاية لستة اشهر علي الاتصال به كل اسبوع |
| Bir ay boyunca onunla mesajlaştığınızı ve birbirinize e-posta attığınızı söylüyor. | Open Subtitles | قالت إنك كنت تبعث إليها الرسائل النصية والإلكترونية خلال الشهر الماضي |
| Gelirlerini haftalık gören insanların ay boyunca daha iyi hesap kitap yaptığını gözlemledik. | TED | فوجدنا أن المجموعة التي رأت دخلها الأسبوعي كانت قادرة على الادخار أفضل طوال الشهر. |
| Doğduktan sonra bir ay boyunca başka bir ailede kaldın. | Open Subtitles | أهلك تركوك مع عائلة أخرى لمدة شهر كامل بعد مولدك |
| Sanki, Çinli akrabalar bir ay boyunca evinize misafir olmuş da 12 oturum boyunca bebeklerle konuşuyor gibiydi. | TED | وكان الأمر وكأن أقارب من الماندرين أتوا للزيارة لمدة شهر وجاءوا إلى منزلكم وتحدثوا إلى الأطفال في حدود أثني عشرة جلسة. |
| Bir ay boyunca her gün bir adet fotoğraf çekmek bu mücadelenin bir parçasıydı. | TED | كان ذلك جزءا من التحدي ان التقط صورة كل يوم لمدة شهر. |
| Dönüp dolaşıp, yapacağınız günde 1,667 kelimeyi bir ay boyunca yazmak. | TED | تبين لي ان كل ما عليك فعله هو ان تكتب 1667 كلمة في كل يوم لمدة شهر |
| Neyse ki, aynı jüri bir ay boyunca impaneled edilir. | Open Subtitles | لحسن الحظ، أعضاء هيئة المحلفين نفسهم قد وضعوا لشهر آخر |
| Bir ay boyunca Mars saatinde yaşayıp gece yarısı bovlinge veya sahile gitmek gibi birçok macera yaşadılar. | TED | فعاشوا على توقيت المريخ لشهر وحظوا بهذه المغامرات الممتعة، مثل لعب البولينج في منتصف الليل أو الذهاب للشاطئ. |
| Eğer gerekli olduğunu düşünürsem burada bir ay boyunca bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سننتظر هنا لشهر كامل لو اعتقدت ان هذا ضروري |
| Bir yanlışlık olduğunu düşündüler, ancak bu durum 3 ay boyunca sürdü | TED | واعتقدوا أن تلك كانت حالة شاذة، لكن الأمر تكرر لثلاثة شهور متتالية. |
| Önümüzdeki beş ay boyunca günde 12 saat eğitim alacaksın. | Open Subtitles | في الأشهر الخمش القادمة ستقضين كل يوم 12 ساعة للتدرب |
| Geçtiğimiz sekiz ay boyunca, bu bantların gizemli içerikleri kafamın üstünde Demokles'in kılıcı gibi asılmışlardı. | TED | خلال الأشهر الثمانية الماضية، محتوى هذه الأشرطة الغامض ظل معلقا كسيف ديموقليس فوق رأسي. |
| Ama altı ay boyunca ilaca ihtiyaç duymadan olaysız bir hayat sürebildiğini gösteriyor. | Open Subtitles | ولكنه يظهر انها قادرة على الاستمرار بدون علاج ل6 اشهر بدون حادثة واحدة |
| O ay boyunca beni şaşırtan iki şey oldu. | TED | هناك اثنين من الأشياء التي أدهشتني خلال الشهر الذي قضيته هناك. |
| Bir ay boyunca yapılması gereken beş kuduz aşısının ilkiydi bu. | Open Subtitles | هذه أوّل حقنة من أصل خمسة مضادة لداء الكلب ستحتاجها طوال الشهر القادم. |
| Altı ay boyunca mektuplaştık. Mektup arkadaşım beni arkadan vurdu. | Open Subtitles | ستة أشهر من كتابة رسائل الحب صديقي في السجن خدعني |
| Kevin Whitfield gibi aşırı dozdan ölen birçok kişi... 18 ay boyunca... | Open Subtitles | كل الذين لقوا حتفهم من الأذكيــاء في فترة لا تتعدى 18 شهراً |
| Yazın birkaç ay boyunca hiçbir şey olmuyormuş gibi sanki. | Open Subtitles | فيما عدا الصيف حيث لا يحدث أي شيء لشهور كاملة. |
| Bu eroin sevkiyatı, altı ay boyunca bizi ihya edecekti! | Open Subtitles | هذا الهراء الذي حدث سوف يودي بنا للأشهر الست القادمة |
| Hepimiz önümüzdeki birkaç ay boyunca aynı çatı altında olacağımız için heyecanlıyım. | Open Subtitles | لأول مره أنا متحمس بأننا جميعا سنكون تحت سقف واحد للشهرين المقبلين. |
| Yani önümüzdeki 13 ay boyunca görmedim duymadım bilmiyorum oynayacağız. | Open Subtitles | لذا للشهور الـ13 التالية، نحن سَنَلْعبُ من الذي عرف عندما |
| Gönüllüler hücum etti, bir çok aygıtı bağladılar ve sonraki 12 ay boyunca New Orleans'da kablosuz olarak çalışan tek ağ örgütsel ağlardı. | TED | حيث توجه المتطوعون وقاموا بإضافة مجموعة كاملة من الأجهزة. وخلال ال12 شهرا المقبلة، كانت الشبكات المتداخلة اللاسلكية الوحيدة التي حدثت في نيو أروليانز. |