| Bir gün hatta senin önünde ayağım takıldı ve neredeyse düşüyordum. | Open Subtitles | يوم ما تعثرت أثناء وجودك وكنت علي وشك السقوط. |
| Onlar kapıdan girerken gizlice diğer taraftan çıkacaktım ama ayağım takıldı. | Open Subtitles | عندما كانو قادمين من الباب، تعثرت خارجًا من الجانب الآخر. |
| Doğruymuş Lordum. Kralımızın naaşına ayağım takıldı. | Open Subtitles | الخبر صحيح، سيدي لقد تعثرت بجسده |
| O yüzden, ben bunun nasıl olduğunu soracağım, sen de "ayağım takıldı." diyeceksin. | Open Subtitles | لذا فسأسألك كيف حصل ذلك وسوف تجيبني "لقد تعثرت"0 |
| Beni yemedi, sadece ayağım takıldı. | Open Subtitles | ـ (ستيللا) لا تفعلى أنا لم أؤكل لقد تعثرت فقط |
| Hiçbir şey. ayağım takıldı. | Open Subtitles | لا شيء، تعثرت رباط الحذاء |
| Sokağın köşesinden dönüyordum ve ayağım takıldı. | Open Subtitles | لقد إلتفتّ لأذهب ثم تعثرت |
| ayağım takıldı. Gözlüklerimi kaybettim de. | Open Subtitles | لقد تعثرت, أضعت نظاراتي |
| ayağım takıldı ve düştüm. | Open Subtitles | أنا تعثرت وسقطت |
| Bayılmadım ben, ayağım takıldı. | Open Subtitles | ماذا؟ -أنا لم أفقد الوعي، بل تعثرت . -لقد سقطت كالحجر . |
| Yuvarlanmıyordum ayağım takıldı. | Open Subtitles | لم أكن أتقلب، لقد تعثرت |
| Dedim ya tatlım, ayağım takıldı. | Open Subtitles | أخبرتك ياحبيبتي لقد تعثرت |
| Domuz ahırında ayağım takıldı. | Open Subtitles | لقد تعثرت في حظيرة الخنازير |
| ayağım takıldı. - Tüm bunlardan sonra sihrini göstermene izin vereceğim. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً، لقد تعثرت. |
| Ve ayağım takıldı, çöpe düştüm. | Open Subtitles | و تعثرت و وقعت في صندوق قمامة |
| - ayağım takıldı. | Open Subtitles | - ماذا؟ - - تعثرت. |
| ayağım takıldı, kolundan yakaladım. | Open Subtitles | -لقد تعثرت -وأمسكت ذراعه فقط |
| ayağım takıldı. | Open Subtitles | أنا تعثرت |
| - ayağım takıldı. | Open Subtitles | لقد تعثرت |
| - ayağım takıldı. | Open Subtitles | تعثرت |