| Git al Kaptan, git, ama ayağıma bir daha dokunma. | Open Subtitles | إذهب وأجلبه إذهب يا قبطان، ولكن لا تلمس قدمي مُجدّداً |
| Kimsenin aklına gelmez. ayağıma dokunmanın düşüncesiyle ağlayan bir adam gördüm. | Open Subtitles | أما الناس فلا،لقد حضنت رجالاً بكوا وهم يفكرون جدياً بلمس قدمي. |
| Evet. Hatta sağ ayağıma da birazcık sıçratmışım. Şuraya bak. | Open Subtitles | بل انني لا يزال لدي بعض السائل على قدمي هاهنا |
| Evet, çok garip. Kimsenin başını ayağıma bu kadar yaklaştırmamıştım. | Open Subtitles | لم أدع أحداً من قبل يضع رأسه بالقرب من قدماي من قبل |
| Kapağı açtığımda, donmuş bir hindi ayağıma düşüyordu az kalsın. | Open Subtitles | فتحت الباب,و كاد ان يسقط ديك رومي مجمد على قدمي |
| Bir arabanın üzerinden güzel bir çift ayakkabı uçtu ve ayağıma takıldı. | Open Subtitles | واذا بهذا الزوج الجميل من الاحذية الرياضية يطير من سقف سيارة وصولا الى قدمي |
| Belki ayağıma yeniden röntgen çektirmek istersiniz. | Open Subtitles | ربما تريد ان تصور قدمي بالاشعة مرة ثانية |
| ayağıma bağlı olan şu şey gibisin, zincire bağlı şu sürüklenen şey gibi. | Open Subtitles | أنت تشبه شيء مربوط في قدمي هذا الشيء المجرور بسلسلة |
| Herkesten özür dilerim. ayağıma birşey düşürdüm de. | Open Subtitles | اعذروني جميعاً فقد أوقعت شيئاً على إصبع قدمي |
| Sonra sol ayağıma basıp sağ elimle vuruyorum. | Open Subtitles | ثم انقل الى قدمي اليسرى ثم الكم بيدي اليمنى |
| Seni kandırmanın eğlenceli olacağını düşündük tıpkı senin o ipi ayağıma bağlaman gibi. | Open Subtitles | كما ربطت ذلك الحبل على قدمي لكن بدلاً من الحبل |
| ayağıma oturup, bacağıma kollarını dolamadan içeri girmezdin. | Open Subtitles | أجل لم تكوني لتذهبي ما لم تجلسي على قدمي وتشبكين ذراعيك حول رجليّ |
| Sadece, bir keresinde ayağıma dart oku batmışken orgazm olmuştum. | Open Subtitles | انه فقط مرة من المرات وصلت الى الذروة ولفة حشيش ملتصقة في قدمي |
| Tanrı'ya şükür..bi doktor.ayağıma bi bakın..sanırım kırıldı | Open Subtitles | أشكر الله .. طبيب إنها قدمي أعتقد أنها قد كُسِرَت |
| Ayakkabıları ayağıma geçirdi çünkü siyatik hastasıyım. | Open Subtitles | لقد وضعها في قدمي من أجلي لأنني كنت أعاني من ألام . في عصبي الذي في رجلي |
| Balayımız için Palm Beach'e gittiğimizde ise ayağıma kum girmesin diye ekmek torbası geçirmek zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | و عندما ذهبت لبالم بيتش لأجل شهر العسل توجب علي تغطية قدماي لأمنع الرمل عنهما |
| Ayrıca sağ ayağıma dokunmak istemezsin. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنك لست مضطرا للمس قدمى اليمنى |
| Mabel hep ayağıma basıyordu. | Open Subtitles | مايبيل كانت دائما تدوس على أقدامي. |
| Bugünden itibaren birkaç gün içinde birisi Cao Cao'nun kellesini ayağıma serecek. | Open Subtitles | بخلال بضعة أيام شخص ما سيضع رأس "ساو ساو" بين قدماى |
| Çocuklarım bana balon getirir ve hemşireler kremle ayağıma masaj yapar ve Tanrım, bu harika bir şey. | Open Subtitles | وأولادي يحضرون لي بالونات والمُمرضات تضعن المرهم على قدميّ يا إلهي، يا له مِن أحساس مذهلٌ |
| ayağıma bastığını unutmuş olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك لا تذكر دهسك لقدمي |
| Neden öyle yaptın? Neden masanın altından ayağını ayağıma değdirdin? | Open Subtitles | لماذا فركت قدمك بقدمي تحت الطاولة؟ |
| Geçerken şu adam ayağıma çarptı. | Open Subtitles | هذا الرجل اصطدم برجلي عندما كان ماشيا |