| Baksana, bayanın bir sorunu var. Gecenin bu vakti Ayakkabıcı bulamam ya? | Open Subtitles | حدثت للسيدة حادثة بسيطة، أعلي البحث عن الإسكافي ليلاً؟ |
| Dinle bak. Bir varmış bir yokmuş, bir tane Ayakkabıcı varmış. | Open Subtitles | إسمعي، كان ياما كان، كان هناك هذا الإسكافي |
| Sonra Ayakkabıcı sabahları uyandığı zaman da inanılmaz ötesi mutlu olurmuş. Elflere hiç ama hiç kızmazmış. | Open Subtitles | وحين يستيقظ الإسكافي كان يكون سعيد للغاية ليس غاضباً على الجان على الإطلاق |
| Terzi, şapkacı, Ayakkabıcı, çorapçı. | Open Subtitles | خياط , صانع قبعات , صانع أحذية و تاجر ملابس |
| Ve eğer, bu olursa da bir Ayakkabıcı öyle tahmin ettiği için olmayacaktır. | Open Subtitles | وإذا حدث ذلك فلن يكون بسبب تنبوء بائعة أحذية بذلك |
| Bir Ayakkabıcı hakkında. | Open Subtitles | .. إنها عن إسكافي و الذي هو دائماً سعيد |
| Şaka yaptım Ayakkabıcı. Altıda görüşürüz. | Open Subtitles | .أنني فقط أمزح معك، أيها الإسكافي .أراك عند الساعة السادسة |
| Kurallar değişti Ayakkabıcı. | Open Subtitles | .قوانين جديدة، أيها الإسكافي عليك أن تجلب حذائي غداً |
| Peki nedir bu neşeli kahkahalı Ayakkabıcı şarkısı? | Open Subtitles | و ما هي تلك الأغنية عن الإسكافي ؟ |
| Onu açmadan önce, acaba hiç Ayakkabıcı ile Elfler'in hikayesini duydun mu? | Open Subtitles | قبل أن تفتحي هذا، هل تعرفين قصة الإسكافي و الجان)؟ ) "جان؟ |
| Bunların da onarılması lazım Ayakkabıcı. - Tamam. | Open Subtitles | ـ أريد إصلاح هذه، أيها الإسكافي ـ حسناً |
| "Mutlu Ayakkabıcı"'yı sahnelemeyeceğiz. | Open Subtitles | " سوف لن نقدم مسرحية" الإسكافي السعيد |
| Ayrıca madem hikayeleri bu kadar seviyorsun bu hikaye "Ayakkabıcı ile Elfler" olmuyor. | Open Subtitles | حيث أنك تحب القصص للغاية هذه ليست قصة (الإسكافي والجان) موافق؟ |
| Gece 00:30'da Drummond Lane'deki Ayakkabıcı dükkânının hemen orada buluşalım. | Open Subtitles | ,(قابلني في زقاق (دروموند بِقرب محل الإسكافي عند الساعة 12: 30 |
| Benim çok iyi sol vuruşum var bir Ayakkabıcı için. | Open Subtitles | أتعلمين، لدي ...لكمة يسرى ممتازة بالنسبة لبائع أحذية |
| Evden ayrıldı ve Nagasaki'de Ayakkabıcı oldu. | Open Subtitles | ترك البيت وأصبح صانع أحذية في ناجازاكي |
| Parmağım, bir Ayakkabıcı tarafından incitildiğimi söylüyor. | Open Subtitles | إصبع قدمك يحاول أن يقول لك ."ألا تتزوجي "دواين إصبع قدمي يقول لي .أني قد تأذيت من قبل بائع أحذية |
| Kardeşimle birlikte küçük bir Ayakkabıcı dükkânımız var. | Open Subtitles | حسناً أنا و أخي لدينا متجر أحذية صغير |
| Evet ama burası Ayakkabıcı değil. Onlar da size ait değil. | Open Subtitles | أجل هذا ليس محل أحذية إنها ليست لك |
| Ailemin Ayakkabıcı dükkanı var. | Open Subtitles | لدى أهلي دكان أحذية |
| Bunu yapan tek Ayakkabıcı var: | Open Subtitles | هناك إسكافي فقط أن يفعل ذلك، |
| Ayakkabıcı çıkmaz sokak. | Open Subtitles | صانع الأحذية هو نهاية مسدودة |