| Yetişkin bir adamın bütün gün tenis ayakkabısıyla gezmesi de ne demek? | Open Subtitles | أيّ نوع من الاشياء الذي يجعل الولد يتجول بحذاء التنس طوال اليوم؟ |
| Gemiye tek ayakkabısıyla koşarak çıkarken saçları uçuşuyordu. | Open Subtitles | , هي تجري حافية بحذاء واحد و الرياح تدفع بشعرها |
| Golf ayakkabısıyla suratıma tekme yemeyi tercih ederim. | Open Subtitles | فى الواقع أفضل أن أضرب فى وجهى بحذاء الجولف. |
| Yorulup yere düşünce de ayakkabısıyla bacağımı çizdi. | Open Subtitles | عندما أصبحتُ مُنهَكاً و وقعت سحقني بحذائه |
| Adamlar plajda bıyıklarını yağlarken, içine kum kaçmış onu da ayakkabısıyla çıkarmıştır. | Open Subtitles | الرجل يلطّخ شاربه بالشمع على الشاطىء فيتلوّث بالرمال فيزيله بحذائه |
| Birisinin ayakkabısıyla bir mil yürümeden, onu asla tanıyamazsın. | Open Subtitles | لا يمكن أن تعرف شخصاً بحق حتى تمشي بحذائه مسافة ميل |
| Ne var ki, hepsi de, 54 kişiyi kurtaran adamı, kayıp ayakkabısıyla hatırlıyor. | Open Subtitles | إذاً و بشهادة الشهود فالرجل الغامض الذى أنقذ 54 راكباً قد فقد حذاءه |
| - Şuradaki de ayakkabısıyla oynuyor. | Open Subtitles | وهذا ينظف حذاءه |
| Bay Szabo, ...diyorsunuz ki, ayakkabı izini müvekkilimin spor ayakkabısıyla karşılaştırdınız, ...peki ya Troy Mallick'inkilerle de karşılaştırdınız mı? | Open Subtitles | سيد زابو قلت أنك قانت أثر الحذاء بحذاء موكلي |
| Hey! O palyaço ayakkabısıyla biraz daha dikkatli ol, Bayım. | Open Subtitles | توخّ الحذر بحذاء المهرّج يا سيّد |
| Kabare seçmelerine bir tek karakter ayakkabısıyla giriyorsun çünkü annen diğer ayakabını çantana koymayı unutmuş. | Open Subtitles | لو دخلت تجارب الأداء لمسرحية (كابريه) بحذاء واحد للشخصية لأن أمك نسيت ان تضع الحذاء الآخر في حقيبتك |
| Evet, ama tenis ayakkabısıyla değil. | Open Subtitles | ... أجل , لكن ليس بحذاء خفيف |
| Evet. Palyaço Eric büyük ayakkabısıyla söndürmüş. | Open Subtitles | أجل، أطفأه (إريك) المهرّج بحذائه الكبير |