| Ya da onu soğuk kanlılıkla öldürmek için mi görüşme ayarladın demeliyim. | Open Subtitles | أو هل يجدر بي أن أقـول أنك رتبت لقتلـه بدم بـارد ؟ |
| Pazartesi gecesi onunla motelde bir görüşme ayarladın. | Open Subtitles | في ليلـة الإثنيـن , لقد رتبت لأن تقابليـه في الموتيـل |
| Yakalanmanı kendin ayarladın. Bu tesise getirilmek istedin. | Open Subtitles | خططت لأن يُقبض عليك، أردت أن يتم إحضارك إلى هذه المؤسسة. |
| Bu görüşmeyi sen ayarladın, değil mi? | Open Subtitles | انت من دبرت هذا الاجتماع ,اليس كذلك ؟ |
| Bizim için de yiyecek bir şeyler ayarladın mı yoksa sadece ufaklık için mi? | Open Subtitles | أعددت الطعام لنا جميعاً، أم لسموّه فحسب؟ |
| Yarın için giyecek bir şeyler ayarladın mı peki? | Open Subtitles | هل جهزت نفسك لما سترتديه غداً ؟ |
| Eski mahkumu ayarladın, kameralar da tamam. | Open Subtitles | .. حجزتِ المجرم السابق وتمّ إعداد الكاميرات الخفيّة |
| Beni istemiyorsan, neden tüm bunları ayarladın? | Open Subtitles | إذا لا تريديني، لمَ رتّبت كلّ هذا؟ |
| Bu tüberküloz testlerini olabilecek en mantıksız zamana ayarladın. | Open Subtitles | لقد رتبت فحوص السل تلك في أكثر وقت غير منطقي |
| Onunla isimsiz kontak kurup, elinde bilgiler olduğunu söyledin, köprüde bir buluşma ayarladın. | Open Subtitles | مجهول اتصل به, و قال أن لديه معلومات رتبت اللقاء في الجسر |
| Onlara bir yemek ayarladın, değil mi? | Open Subtitles | بربطة عنق صفراء رتبت جلسة غداء لهما، أليس كذلك؟ |
| Buluşma ayarladın değil mi? | Open Subtitles | على أي حال، لقد رتبت لقاءً معها بمفردها، صحيح؟ |
| Sevgilinin eski sevgilisine, eski sevgilini ayarladın. | Open Subtitles | اذا لقد رتبت موعداً بين صديقة حبيبك السابقة وصديقك السابق |
| Delia'nın gelip seni görmesini, nişanlının yolda olduğunu bildiğin için mi ayarladın? | Open Subtitles | هل رتبت لـ ديليا أن تأتي هنا و تراك لإنك علمت أن خطيبتك في الطريق |
| Bir buluşma ayarladın ve Robyn seninle iş birliği yapmayınca da onu öldürdün mü? | Open Subtitles | خططت لاجتماع وعندما لم تتعاون روبين معك , هل قمت بقتلها عندها ؟ |
| Jenny'nin Tim Gunn ile görüşmesini ayarladın ve arkadaşının hiçbir karşılık beklemeden bana meydan okuması için imparatorluğa uğramasını sağladın. | Open Subtitles | (لقد دبرت ل جيني المقابلة مع ( تيم غان وحرصت على أن تكون صديقتك بدون منافع موجودة في الفندق لتتحداني |
| - Bunların hepsini nasıl ayarladın? | Open Subtitles | عندئذ سأتمكن من فعل ذلك كيف أعددت كل هذا؟ |
| - Buraları sen mi ayarladın? | Open Subtitles | هل جهزت هذه المأدبة الصغيره هنا؟ |
| Bana talk şov mu ayarladın? Nasıl çabucak yaptın? | Open Subtitles | هل حجزتِ لي موعدا في برنامج حواري؟ كيف فعلت ذلك؟ |
| Her şeyi New York'tayken ayarladın hani. | Open Subtitles | لقد رتّبت لكل هذه الأمور في نيويورك. |
| Bu akşamki kalabalık için büyük bir konuşma ayarladın mı doktor? | Open Subtitles | قمت بتجهيز خطبة عصماء لهؤلاء القوم الليلة، دكتور؟ |
| Bunu benim arkamdan ayarladın ve çok geç olana kadar bana söylemedin. | Open Subtitles | لقد قمت بترتيب ذلك الشيء من وراء ظهري ولم تخبرني عنه حتى اعتقدت بأنه فات الآوان |
| Yukarıdaki kapıda güvenliği nasıl ayarladın? | Open Subtitles | الباب بالأعلى كيف قمت بإعداد الحماية ؟ |
| Dedektif Şefi'yle toplantıyı bunu söylemek için mi ayarladın? | Open Subtitles | هل عقدت لمقابلة رئيس المحققين لتخبرنى بهذا؟ |
| Bize zaten askeri refakatçi ayarladın. | Open Subtitles | حصلت لنا بالفعل على مرافقة عسكرية. |
| Senin şu aleti ayarladın mı? | Open Subtitles | هل دبّرت الأمر ؟ |