| Üzgünüm, Başkanın programı tamamen dolu. Önümüzdeki hafta bir görüşme ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | مُتأسّف، لكن جدول الرئيس محجوزٌ تمامًا، بإمكاننا ترتيب موعدٍ للأسبوع المُقبل. |
| Sorun tercüme ise, eminim bunu ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | أذا كان الموضوع بخصوص الترجمة الدقيقة أنا متأكد من أنه يمكن ترتيب ذلك |
| Dövüşmek ister misin? Hemen ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | إذن فأنت تريد أن تقاتل من السهل ترتيب ذلك |
| Bölge yarışmasına katılmaya hak kazanırsan bir şeyler ayarlayabiliriz belki. | Open Subtitles | اذا وصلتي الى الولاية الأقليمية يمكننا أن نرتب شيئا ما |
| Genelde aylık olarak ödeme alıyorum ama sana uygun şekilde de bunu ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | نحن عادة يكون الدفع لدينا شهرياً, لكن نستطيع جدولة ذلك بما يتناسب مع وضعك المادي |
| Sonra gideceğimiz şehirlerde bir rakip takım ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | سنقوم بجولة كاملة على البارات و الملاهي الليلية في كل أنحاء البلاد و بعدها سنرتب منافساً في كل مدينة |
| Senin için bir anlaşma ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نعمل على التوصل الى اتفاق بالنسبة لك. |
| - Harika. Bir kaç yapıtını görmek isterim. Belki bir zaman ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | أود أن آرى لوحاتك لذا لربّما يمكننا ترتيب موعد ما |
| Ödeme için yardım istersen, bir şeyler ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | إن أردت مساعدة في الدفع بوسعنا ترتيب اتفاق |
| Ailenin yanında olmak istersen ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | إن كنت تفضل التواجد مع العائلة .في هذا الوقت, يمكن ترتيب ذلك |
| Ancak hâli hazırda sarf ettiğin emek için davaya harcadığın zaman için sana bir danışmanlık ücreti ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | لكن ما يمكننا القيام به هو ترتيب رسوم المحامي ،مقابل الوقت الذي عملت عليه بالفعل .الوقت الذي قضيته في بناء القضية |
| Eğer bir yas danışmanıyla konuşmak istersen bunu ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | أتعرف، يمكننا ترتيب زيارة من أجلك لترى مستشار حُزن .إذا كنت ترغب بذلك |
| Bunu ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | لذلك كنت آمل أن ترسلن بعض لها ربما نحن قادرون على ترتيب هذا |
| - Bu ailelerden altısı ile görüşme ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ترتيب ست أجتماعات مع تلك العائلات.. |
| Okuldan biraz uzaklaşmak istersen bunu ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | إذا اردتِ ان تأخذي إجازة من المدرسة يمكننا ترتيب ذلك |
| Yeni komite görevleri istiyorsanız ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | إن أردت تعيينات جديدة في لجان، يمكننا ترتيب ذلك |
| Bunu ayarlayabiliriz, ama önce benim için birşey yapman gerekecek. | Open Subtitles | يمكن أن نرتب لهذا لكن، أولاً يجب أن تفعلي شيئاً من أجلي |
| Belki ilerlemeyi görmek için haftalık toplantı ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | ربما يجب علينا أن نرتب لقاءا أسبوعيا للإطلاع على تطوراتي |
| Ona her zaman için güzel, uzun bir yolculuk ayarlayabiliriz. Değil mi, Rico? | Open Subtitles | يمكن أن نرتب رحلة طويلة رائعة من أجلها صحيح , ريكو ؟ |
| Operasyonu ne zamana ayarlayabiliriz? | Open Subtitles | متى نستطيع جدولة العمليّة ؟ |
| İşin doğrusu Mimi, istediğimiz zaman tekrar ameliyat ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | شيء ، (ميمي)، يمكننا دائما إعادة جدولة عملية جراحية |
| Anlıyorum. Olayları halletmen için bir şeyler ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | حسناً، فهمت ذلك سنرتب أمورنا لتبقي على اتصال |
| Ruiz artık buralarda olmayabilir ama biz bir şeyler ayarlayabiliriz aramızda. | Open Subtitles | لم يعد (رويز) موجوداً ولكنني متأكد أنه يمكننا التوصل إلى اتفاق |
| Önemli değil. Tam doluyuz ama bir şeyler ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | لقد شُغلنا بالكامل الليلة ، ولكن يجب أن نكون قادرين على العثور على مكانٍ لك |