| Yani öbür çiftin bebeği de aynı gece mi doğmuş? | Open Subtitles | إذا ً الزوجين الآخرين طفلهم قد ولد في نفس الليلة |
| Pekala, Latin asıllı birini ameliyat ettiğiniz... ve aynı gece 20 yaş altı birinin öldüğü 6 tarih var. | Open Subtitles | حسناً، لدينا ستة تواريخ حيث أجريت جراحات على ذكور من أصل اسباني في نفس الليلة مريض تحت العشرين توفي |
| Sizin hırsızınız ve bizim siber teröristimiz aynı gece, aynı evi hedef aldılar. | Open Subtitles | سارقتك و إرهابى الإنترنت الخاص بنا قاموا بإختراق نفس المنزل فى نفس الليلة |
| Daha aynı gece bir gruba katıldılar ve kanalizasyondan kaçmaya çalıştılar. | Open Subtitles | وانضموا بنفس الليلة للمجموعة عبر محاولتهم الهروب من خلال المجاري |
| aynı gece ikimizin de ödül kazanması harika bir şey. | Open Subtitles | من الرائع أن نكون قد فزنا بالجوائز في الليلة ذاتها |
| aynı gece geri geldin. Sonra geri geldim ve dedim ki: | Open Subtitles | لم يكن يومين أو ثلاثة أيام، لقد عدت في نفس الليلة. |
| Yani, grubunun aynı gece başka bir partide çaldığını duydum. | TED | أقصد، لقد سمعت أن فرقته تغني في حفلة أخرى في نفس الليلة. |
| Bir de, aynı gece işlenen şu feci motel cinayeti var! | Open Subtitles | وأتعجب من جريمة الفندق تلك التي حدثت في نفس الليلة. |
| Ve aynı gece Firpo da. Dempsey'yi ringin dışına attı. | Open Subtitles | وكانت فى نفس الليلة التى هزم فيها فيربو الملاكم ديمبساى وأخرجه خارج الحلبة |
| Her yıl aynı gece bana bir bebek veriyorsun. | Open Subtitles | انت دائما تعطيني عروسة في نفس الليلة من كل سنة |
| Her yıl aynı gece bana bir bebek veriyorsun. | Open Subtitles | انت دائما تعطيني عروسة في نفس الليلة من كل سنة |
| aynı gece Saba ilk grup seks deneyimini yaşadı. | Open Subtitles | نفس الليلة سابا، قام بتجربته الجنسية الجماعية الأولى.. |
| Ama sonra farkına vardım ki aynı gece Del Taco kuponlarının son günüymüş. | Open Subtitles | ولكنّي أدركت أنّها نفس الليلة التي ستنتهي بها صلاحية كوبونات ديل تاكو |
| aynı gece ben de seninle konuşmak istemiştim ama sen kendini bana kapadın. | Open Subtitles | في نفس الليلة التي أردتُ الحديث فيها إليك ولكنك أبعدتني آه |
| Jackob'un vurulduğu aynı gece... | Open Subtitles | في نفس الليلة تماما التي قُتِلَ فيها يعقوب |
| Jackob'un vurulduğu aynı gece... | Open Subtitles | في نفس الليلة تماما التي قُتِلَ فيها يعقوب |
| Beşi ölümlü kazaymış. Hepsi aynı gece gerçekleşmiş. Peki, ne arıyoruz? | Open Subtitles | خمسة منهم كانت مميتة , كلهم حدثوا في نفس الليلة |
| Bir vandalizm olayı olmuş... ve tesadüf eseri aynı gece... müdürün söylediğine göre... bir adam ofisine uğrayıp Josef Klim'i sormuş. | Open Subtitles | كان هناك بعض التخريب ، وبالصدفة، بنفس الليلة المدير يقول ان هناك رجل توقف عند المكتب |
| Komiserde çöplüğe gitmiş aynı gece para için. | Open Subtitles | الضابط ذهب بنفس الليلة لساحة النفايات من أجل المال |
| aynı gece orada olmaları bir tesadüf değildi. | Open Subtitles | لم يكن مصادفة أنهما هناك في نفس المكان في الليلة ذاتها |
| aynı gece Linda Edwards sözde ölmüş. | Open Subtitles | في الليلة ذاتها التى من المفترض أن ماتت فيها ليندا إدواردز. |
| Ayrıca aynı gece kasabadaki diğer erkeklerin sana göre olmadığı onurunu da yaşatmıştın. | Open Subtitles | أظنّها ذات الليلة التي شرّفتني ووعدتِني فيها بعدم مطارحتكِ الغرام لأحدٍ سواي. |