| Aksi halde aynı hataları tekrar tekrar yapmaya devam edersin. | Open Subtitles | ما عدا ذلك ستظل ترتكب نفس الأخطاء مراراً و تكراراً | 
| Diyalog olmadan da, aynı hataları tekrarlayıp dururuz, çünü yeni olan hiç bir şey öğrenmeyeceğiz. | TED | وبدون حوار سنظل نرتكب نفس الأخطاء لأننا لن نتعلم أي جديد | 
| Geçmişi değil şu anı yaşa ve gelecekte aynı hataları tekrarlama. | TED | لا تعيشوا في الماضي، بل عيشوا الحاضر، ولا ترتكبوا نفس الأخطاء في المستقبل. | 
| Ama aynı hataları tekrarlarsak, ...o zaman hayvanlardan bir farkımız kalmaz. | Open Subtitles | ولكن إن كررتي نفس الخطأ فلا فرق بينكِ وبين الحيوانات | 
| Yani geliştirmeye çalıştım ama aynı hataları salak gibi ardı ardına yeniden yapmak çok daha kolay göründü. | Open Subtitles | أقصد, انا احاول ان اتطور. ولكن الوقع في نفس الخطأ يبدو سهلاً | 
| E-sigaralarda da aynı hataları tekrarlamak istemiyoruz. | TED | لا نُريد تكرار نفس الأخطاء في معالجتنا لمشكلة السجائر الإلكترونية. | 
| Olumsuz geribildirim aldığımızda, hâlâ, belirli bir bağlamla karşılaştığımızda, aynı hataları yapma eğiliminde oluyoruz. | TED | عندما نحصل على تعقيب سلبي، فإننا نظل، في المرة القادمة التي نواجه فيها بسياق معين، نميل لصنع نفس الأخطاء | 
| İnsanlar aynı hataları tekrarlayıp duruyor. | Open Subtitles | البشر يفعلون نفس الأخطاء مراراً وتكراراً | 
| Bir sonraki sefere aynı hataları yapmamak için. | Open Subtitles | حتى نتمكن من تجنب نفس الأخطاء في المرة القادمة. | 
| Ama sen gençsin ve aynı hataları yapmamalısın. | Open Subtitles | ،لكن أنت لاتزال شاباً لست مضطر لارتكاب نفس الأخطاء | 
| Dürüst olmaya çalışıyorum. aynı hataları yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أكون مخلصاً لا أريد أن أقترف نفس الأخطاء | 
| Buraya yeni bir başlangıç yapmaya geldim ve yine aynı hataları yaptım. | Open Subtitles | أتيت إلى هنا لأبدأ من جديد واقترفت نفس الأخطاء | 
| Ama geleneklere bağlı kalıp aynı hataları tekrar, tekrar yaparsak... | Open Subtitles | ولكن إذا كنت تريد أن نلتزم مع التقليد، نقع في نفس الأخطاء مرارا ومرارا وتكرارا، | 
| Şimdi, sana zerre kadar değer vermeyen bir şah için aynı hataları yapmaya devam etmek istiyorsan, bunu yapacağın oyun yeri sokaklardır. | Open Subtitles | اذا أردت أن تستمر بصنع نفس الأخطاء لملك لا يلقي بالاً بمؤخرتك تستطيع فعل ذلك في الخارج | 
| Duygularımın kararlarımı etkilemesine müsaade ettiğim için hatalar yaptım ve benden sonraki idarecinin aynı hataları yapmasına izin veremem. | Open Subtitles | لقد أرتكبت أخطاءً لأني جعلت مشاعري تشوّش على قراراتي. ولا أستطيع بأن أجعل المسئول القادم يرتكب نفس الأخطاء. | 
| Üzülmekten ve aynı hataları tekrar yapmaktan doğan korkumuz. | Open Subtitles | خوفنا أن يتم ايذائنا ونرتكب نفس الخطأ باستمرار. | 
| Dün olsa seninle tartışabilirdim ama aynı hataları tekrarlayıp duramam. | Open Subtitles | البارحه لقد تشاجرت معك ولا أستطيع إعادة نفس الخطأ | 
| aynı hataları tekrar tekrar yapmaya mahkum olmaktan korkuyorum bugün birbirimize ne söz verirsek verelim. | Open Subtitles | أخشى بأنه مقدر لنا بأن نعيد نفس الخطأ مراراَ وتكراراَ بعض النظر عن الوعود التي نوعد بعضنا بها اليوم | 
| aynı hataları tekrar tekrar yapıyorlar. | Open Subtitles | يفعلون نفس الخطأ مراراً وتكراراً | 
| Geçmişten öğrendiğimiz tek şey, insanların aynı hataları tekrar tekrar yapmaya mahkum olmasıdır. | Open Subtitles | أجل، وإن تعلّمنا من التاريخ شيئًا، فهو أنّ الناس فشِلوا لإرتكابهم الأخطاء عينها مرارًا وتكرارًا. | 
| Lockhart/Gardner'in hep aynı hataları yapmasını izliyordum: | Open Subtitles | أنا رأيت لوكهارت وغاردنر ترتكب الأخطاء نفسها | 
| aynı hataları yapmaman için sana yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أمنعك من القيام بنفس الأخطاء |