"aynı renk" - Translation from Turkish to Arabic

    • نفس اللون
        
    • بنفس اللون
        
    • نفس لون
        
    • مع لون
        
    • بنفس لون
        
    Dawn mükemmel bir hedef olmalı, aynı cilt, aynı yaş, aynı renk tonu... Open Subtitles لا بد ان دون كانت الهدف المثالي نفس البشرة, نفس العمر نفس اللون
    Yani, eğer iki insan aynı renk ise onlar mükemmel eşleşmiş oluyorlar. Open Subtitles بحيث إذا كان لشخصين نفس اللون فهما متطابقين
    Tamam ama aynı motosikleti istiyorum, aynı renk, ve aynı adam getirmeli. Open Subtitles جيد، لكني أريد نفس الدراجة بنفس اللون ونفس الرجل الذي جلبها لك
    Bir sorum var. Ayak tırnakların da aynı renk mi? Open Subtitles لديّ سؤال ، هل أظافر أقدامك بنفس اللون ؟
    Düğünümüzden önceki gün verdiğimiz yemekte de aynı renk elbise giymiştim. Open Subtitles هذا نفس لون الفستان اللذي لبسته في عشاء ما قبل زواجنا.
    Ojen boyun damarlarınla aynı renk. Open Subtitles إنها تتماشى مع لون الوريد في رقبتها
    Arka planla aynı renk yazı seçerler. Open Subtitles يختارون النمط بنفس لون الخلفية
    Eğer aynı renk değillerse, uyumlu eşleşmiş olmuyorlar. Open Subtitles و إذا لم يكن لهما نفس اللون فإنهما غير متطابقين
    - İşte bu. Kurbanın kurşun yarasından çıkarttığımız toz ile aynı renk ve yoğunlukta. Open Subtitles هذه هي، إنها نفس اللون والتناسق للمسحوق الذي إستخرج من جرح الرصاصة لدى الضحية
    Vefat eden hastayla aynı renk. Open Subtitles سيضع لهم اللون الأسود، نفس اللون للأموات
    Toprağı kurutsak aynı renk olur belki. Open Subtitles ربما يمكننا تجفيفة إلى نفس اللون
    Aynı yoğunluk, aynı renk ama bu balkabağı çorbası Open Subtitles نفس القوام نفس اللون ، لكنّها شوربة قرع
    Ama gömleğe baksana, Claudia Sanders'ın üniformasıyla aynı renk. Open Subtitles انظر إلى القميص "هذا نفس اللون الأخضر الخاص بزيّ "كلوديا سانديرز
    Neden gökyüzünün herkes için aynı renk olduğuna inanıyorlar? Open Subtitles لماذا يعتقدون أن السماء ينبغى أن تكون بنفس اللون لكل شخص؟
    Tek sorun adi herif bu bombayı kendi yapmış ve hep aynı renk kablo kullanmış. Open Subtitles المشكلة الوحيدة هي، هذا الابن العاهرة بنى هذا الشيءَ بنفسه وأنه إستخدم كل الأسلاك بنفس اللون.
    Yüzünün yarısına sür ki, tümü aynı renk olsun. Open Subtitles رش بها نصف وجهك حتى يصبح كله بنفس اللون
    İkisi de aynı renk ama vajinaları farklı Open Subtitles كيف تكون هاتان البنتان بنفس اللون
    Hiç olmazsa aynı renk bir araba kullanırlar dersin ama... Open Subtitles حسناً ، كان عليهما الحصول على نفس لون السيارة
    David'le beraber Eastern Shore'daki kulübe geldiğiniz gecede giydiğin kıyafetle aynı renk. Open Subtitles نفس لون الفستان الذي ارتديتِه تلك الليلة رأيتكِ وديفيد تخرجان من ذلك النادي على الشاطئ الشرقي
    Sen ve ben aynı renk iç çamaşır giyiyoruz. Open Subtitles .أنا و أنت نرتدي نفس لون الملابس الداخلية
    Bu renk Barbara'nın öldürüldüğü gece BG dükkanının orada çarptığınız Bayan Davidson'un arabasıyla aynı renk. Open Subtitles الآن، الذي يتناسب مع لون سيارة مدام (دافيدسون) التي صُدمت خارج متجر (باربرا جلوريا) للملابس ليلة مقتل (باربرا).
    Annemin gözleriyle aynı renk. Open Subtitles ويمشي مع لون عينيها
    Çarpıcıdır. Kanepe ve duvar aynı renk. Open Subtitles تقف فوق أريكة بنفس لون الجدار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more