| - Çok gergin. - Eski sevgilim de aynısını yaptı. | Open Subtitles | هي حقا محبطة رفيقي السابق فعل ذات الشيئ |
| O da benim için aynısını yaptı. | Open Subtitles | هو فعل ذات الشيئ معي |
| Sayısız işgalci kuvvet de tarih boyunca aynısını yaptı. | TED | عبر التاريخ هناك عدد لا يحصى من الجيوش الغازية التي فعلت المثل. |
| İki genç kız yanına geldi, bir tanesi elini tuttu ve tişörtünün altından göğsüne değdirdi diğeri de aynısını yaptı, sonra da gülerek arkadaşlarının yanına koştular. | Open Subtitles | وفتاتان شابتان جائتا إليك. وواحدة منهم أخذت يديك ووضعتها تحت قميصها على صدرها. والأخرى فعلت المثل. |
| O saraya girdiği anda o da bana aynısını yaptı. | Open Subtitles | فعلت نفس الشيء لي باللحظه التي دخلت بها القصر |
| Kadın da aynısını yaptı. Önce onu sordu. | Open Subtitles | إنها فعلت نفس الشيء و سألت عنه أولا |
| Yedinci sınıfta koroya katıldığımda bana da aynısını yaptı. | Open Subtitles | يا، نظرة، لا تُستمعْ إليه. هو عَمِلَ نفس الشيءِ لي عندما إنضممتُ إلى الجوقةِ في الدرجةِ السابعةِ. |
| Avery de Sloan için aynısını yaptı. | Open Subtitles | (إيفري) فعل ذات الشيء من أجل (سلون). |
| Sözler verdim ve onları tutmadım. O da aynısını yaptı. | Open Subtitles | قطعت وعودا ولم أوف بها وهي فعلت المثل |
| Benim annem de aynısını yaptı. | Open Subtitles | أمي فعلت نفس الشيء |
| Onu ilk kez çıplak gördüğümde de aynısını yaptı. | Open Subtitles | هو عَمِلَ نفس المرة الأولى رَأيتُه عارية. |