| Chris'in makyaj kutusundaki ayna onlara bir iki birşey göstermeli. | Open Subtitles | المرآة من يجب كريس المدمجة لتبين لهم شيئا أو اثنين. |
| ayna kırıldığında, bu darbe, gemiyle olan tüm bağlantıları kopardı. | Open Subtitles | صدمة كسر المرآة تسببت في قطع كل الروابط مع السفينة |
| ayna kırıldığında, bu darbe, gemiyle olan tüm bağlantıları kopardı. | Open Subtitles | صدمة كسر المرآة تسببت في قطع كل الروابط مع السفينة |
| Herbir ayna ışık toplayacak ki daha sonra biz bunları bir araya getirelim. | TED | ستلتقط كل من هذه المرايا الضوء ويمكننا بعد ذلك تجميعه لكي نكون صورة. |
| Tavanında ayna olan yatak odası vardı. | Open Subtitles | أخبرك, إن كان لدي حجرة نوم مثل تلك مرايا على السقف |
| Ve siz onlara pasta verdiğinizde, burunlarının altına bir ayna tutabilirsiniz. | Open Subtitles | وعندما تعطوهم الفطيرة ربما تودون أن تحملوا لهم مرآه اسفل أنفهم |
| ayna sanki bir odanız daha varmış gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | المرآه تجعل الأمر يبدو وكأن لديك غرفة أخرى |
| ayna sendromu hastalarının bir amaçları yoktur, kişisel hesapları yoktur. | Open Subtitles | مرضى المرآة ليس لديهم مخططات ولا فأس خاصة يقطعون بها |
| ayna korkusu hakkında atıp tutması beni nerdeyse hasta olduğuna ikna ediyordu. | Open Subtitles | الحالة التي يصير عليها مفزوعـًا من المرآة أقنعتني تقريبـًا أنّه مريض حقـًا |
| Hayır, kazara eline dokundum sonra arkasındaki ayna paramparça oldu. | Open Subtitles | لا ، لمستُ يدهُ بالخطأِ وعندها المرآة التي خلفهُ تحطمت |
| Eğer ayna dürüst olduğunu kanıtlarsa, her konuda yardımcı olurum. | Open Subtitles | إذا أثبتت المرآة أنّكما تقولان الحقيقة فسأساعدكما بأيّ طريقة أستطيعها. |
| Son anlayışım ise, bilgisayar, hemen hemen bizim gösterdiğimiz bir insan fikrini yansıtan bir ayna gibi çalışıyor. | TED | وفي تصوري الأخير، أن الكمبيوتر، نوعا ما، يعمل مثل المرآة أي يعكس كل فكرة في ذهن شخص نقوم بإظهارها. |
| Bilim insanları ayna kutusu terapisinin daha da gerçekçi kılacak sanal gerçeklik tedavileri geliştiriyor. | TED | قام العلماء بتطوير علاج بواسطة الواقع الافتراضي. ما يجعل صندوق المرآة تجربة أكثر واقعية. |
| Bu bir jüri simülasyon müzakere odası ve bunu iki yönlü aynanın ötesinde görebilirsiniz Jüri danışmanlar ayna arkasındaki bir odada durur. | TED | هذه هي هيئة محلفين المحاكاة في غرفة المداولة ، ويمكنك رؤية خلف تلك المرآة باتجاهين المستشارين المحلفين يقفون في غرفة وراء المرآة. |
| Sabah ayna karşısında tıraş olurken yüzüme baktığımda ne görüyorum, biliyor musun? | Open Subtitles | عندما أنظر إلى وجهي في المرآة و عندما أحلق في الصباح.. أتعرفين ما الذي أراه؟ |
| Şimdi ayağa kalkıp ayna egzersizi yapalım. | Open Subtitles | الأن يتوجب علينا القيام وأداء . تمرين المرآة |
| Bir tür ayna görevi görüyorlar bence normalde yansımasını görmediğimiz şeyler için. | Open Subtitles | أعتقد اٍنها تقوم بدور المرايا للأشياء التى لا نراها منعكسة بطبيعة الحال |
| ayna Boyutu'nu eğitim, denetleme ve bazen de tehditleri hapsetmek için kullanırız. | Open Subtitles | نستعمل بعد المرايا للتدرب، و المراقبة و في بعض الأحيان لاحتواء تهديدات |
| Evde ne kadar kız varsa o kadar da ayna gerektiğini öğreniyorum! | Open Subtitles | أنا أتعلم أن المنزل يحتاج مرايا بقدر ما فيه من الفتيات |
| Dişinize bakmak için ağzınıza bir ayna soktu ve "Endişelenme, hiç acımayacak" dedi. | TED | بدأ بإدخال مرآه في فمك ليرى أسنانك، وقال، "لا تخف، هذا لا يؤلم." |
| Var. ayna elektronik uzmanı. | Open Subtitles | نعم لدينا مهارات،لدينا الرجل المرآه هنا،إنه خبير إلكترونيات |
| Daha sonra bir fırsatını bularak, elimin içindeki bir ayna parçasıyla arkama baktım. | Open Subtitles | ماذا يدور خلف ظهرى. وفى المرة التالية, استطعت اخفاء قطعة مرآة فى يدى. |
| Etrafta hiç ayna yok. | Open Subtitles | و لجلده أيضا عندما تنظرين حولك , لا تجدين أية مرأة |
| ayna kutusunu kullanıp ikisini de gönder. | Open Subtitles | استخدم الصندوق العاكس وأرسل كليهما بعيداً |
| Kendimize bir ayna tutmak zorundaydık. | TED | وكان يتوجب علينا أن نمسك بمرآة لأنفسنا. |
| Anladım, içine bir ayna da koyayım mı? | Open Subtitles | فهمت. وهل عليّ أن أضع مرآةً بداخله أيضاً؟ |
| Öteki tarafta ayna var. Burada olduğunuzu bilmiyor. | Open Subtitles | إنها نصف مراية ذات جانب واحد سيد بودن إنه لا يستطيع رؤيتك هنا |
| Mutlaka bakmanız gerekirse, kalkanın iç kısmını ayna olarak kullanın. | Open Subtitles | إذا وجب عليك أن تراها,استعمل الجزء الداخلي من درعك كمرآة |
| Bu ruhunun tehlikede olduğu anlamına gelir, bu yüzden bir ayna... onun ruhunu çalabilir. | Open Subtitles | و هذا يعني ان روحها في خطر لذا فأن المراه يمكن ان تسرق روحها الا يقولون هذا ؟ |
| Dün akşam neredeyse beni David Coppenfield'in duman ayna numarası gibi bir oyuna getirecektin. | Open Subtitles | كنت على وشك الإيقاع بي أمس مع كوبر فيلد العجوز الدخان وخدع المرايات |
| - Orijinal ayna bulabilir miyiz bakarız. | Open Subtitles | سأرَ إن كان بإمكاني العثور على مرآةٍ أصلية. |