| Otobüs Pazartesi günü gelecek ve o güne kadar kimse buradan ayrılmayacak. | Open Subtitles | الاتوبيس سيصل يوم الاثنين و حتى هذا لن يغادر أحد |
| Hepimiz burdayız. Sizin annenize ne oldugunu ögrenmeden kimse ayrılmayacak. | Open Subtitles | كلنا هنا, لن يغادر أحد إلى أن نعرف ما الذي حدث مع امك |
| Villadan ayrılmayacak da ne demek oluyor? | Open Subtitles | ماذا تعنين أنه لا يريد أن يغادر الفيلا ؟ |
| Bu iş bitene dek kimse buradan ayrılmayacak. | Open Subtitles | لأنه لا أحد سيغادر حتى نجد شيئاً ملموساً |
| - Üzgünüm Bayım, kimse adadan ayrılmayacak. - Ne? | Open Subtitles | عفوا يا سيدى, غير مسموح لأحد بمغادرة الجزيرة |
| Hiç ayrılmayacak. | Open Subtitles | لن يتركها ابداً |
| Onu yakalayana kadar kimse o şehirden ayrılmayacak. | Open Subtitles | وحتّى نقوم باعتقاله، لا أحدّ يغادر المدينة. |
| Fiona bize sinyal verinceye kadar beklemeliyiz, elektriği geri vermek için, ve hiçkimse işimiz bitmeden ayrılmayacak. | Open Subtitles | ما الذي تنتظره فيونا لاعطائك الإشارة؟ لإرجاع الكهرباء؟ لا أحد يغادر قبل ان نرجعها |
| Una Mens işlerini bitirmeden bu kasabadan ayrılmayacak.. | Open Subtitles | لن يغادر رجال الأونا حتى ينجزوا كل مهامهم |
| Sana anlatacaklarım hiçbir zaman bu odadan ayrılmayacak. | Open Subtitles | ما سأخبرك به لن يغادر هذه الغرفة أبداً |
| - Hayır. Çıkışını tut. Bu binadan hiç kimse ayrılmayacak. | Open Subtitles | غطِ مخرجك لا يغادر أحد هذا المبنى |
| - Efendim, emir böyle. Kimse ayrılmayacak. | Open Subtitles | لدي أوامر يا سيدي لا أحد يغادر من هنا |
| Bu herif işini bitirene kadar buradan ayrılmayacak. | Open Subtitles | ذلك الرجل لن يغادر حتى ينهي عمله |
| Ama şimdi buradayız, ve kimse buradan ayrılmayacak ta ki bu kelebekler kurtulana kadar! | Open Subtitles | لكن نحن هنا الان, ولا احد سوف يغادر هذا الموقع ! حتي تكون هذه الفراشات بأمان! |
| Kimse girmeyecek. Kimse koruma olmadan ayrılmayacak. | Open Subtitles | لا أحد يدخل أو يغادر دون مرافقة |
| Limana dön. İznim olmadan hiçbir tekne adadan ayrılmayacak. | Open Subtitles | - اذهب الى المرفاء, لاقارب يغادر الجزيرة دون اذني " " |
| Bir sorunumuz var. Hiç kimse ayrılmayacak. | Open Subtitles | لدينا مشكله ، لا تدعوا أحداً يغادر |
| Kahlil önümüzdeki iki saat boyunca oradan ayrılmayacak. | Open Subtitles | خليل لن يغادر الموقع في مدة ساعتين |
| - İkinci bir emre kadar, kimse bir yere ayrılmayacak. | Open Subtitles | لا أحد سيغادر. ولا أحد سيدخل حتى اشعار آخر |
| - Kimse uçaktan ayrılmayacak. | Open Subtitles | لا يجب أن يسمح لأي أحد بمغادرة الطائرة. |
| Ondan ayrılmayacak. | Open Subtitles | لن يتركها أبدا |
| O zamana kadar, ebeveyninin sırtından asla ayrılmayacak. | Open Subtitles | وحتى ذلك الوقت لن يترك ظهر أمه على الاطلاق |
| Adamlarım yanından ayrılmayacak. | Open Subtitles | شعبي لن يتخلون عنه , أعدك بذلك |