| Ve bunu kısıtlayan faktör, burada da orada da, kaynaklar değil, çünkü kaynağımız bol, ama Az bulunan bilgidir. | TED | والعامل الذي يحد من ذلك هنا وهناك ليس ندرة الموارد لإن الموارد متوفرة بل المعرفة والتي هي نادرة. |
| Az bulunan bir müzik aleti çalmaya benzetilebilir. | Open Subtitles | فالأقرب: هو كالعزف علي آلة موسيقية نادرة |
| Biliyorum, ama bu araba az bulunur ve Az bulunan şeyler pahalı olur. | Open Subtitles | اعرف, لكنها قطعة نادرة والقطع النادرة تكلف الكثير. |
| Graham, Pontchartrain Bulvarı'ndaki vudu dükkânından Az bulunan bir madde aldı. | Open Subtitles | اشترى جراهام مكونات نادرة من متجر للفودو في شارع بونتشارتين |
| Benim bütün Az bulunan baskılarımın baş kahramanı aynı. | Open Subtitles | كل الاصدارات النادرة التى املكها يوجد بها نفس بطل الرواية |
| Daha da özele inersek, Az bulunan bir av tüfeği arıyoruz. Koleksiyoncuların peşinde olduğu türden bir tüfek. | Open Subtitles | و بشكل أكثر تحديداً بنادق صيد نادرة للغاية، النوع الذي يتاجر به هواة التجميع المتشددين. |
| Bulduğum şey ise Az bulunan bir viski oldu. | Open Subtitles | كل ما وجدتة هو زجاجة نادرة جداً من النبيذ |
| Hayır, sadece ilgimi çekti. Az bulunan bir ameliyat. | Open Subtitles | لا، إنني مهتمة بالعملية إنها عملية نادرة جدًا |
| Az bulunan bir birliktelik. | Open Subtitles | تشكيلة نادرة حقاً. |
| Geyik türlüsü, Az bulunan, lezzetli bir yemektir. | Open Subtitles | يخنة لحم الغزال نادرة ورائعة |
| Az bulunan tropik çiçeklerden, güzel kokanlarından. | Open Subtitles | زهور استوائية نادرة"... تلك التي رائحتها جيدة" |
| Güven bu zamanda Az bulunan bir şey. | Open Subtitles | الثقة سلعة نادرة هذه الأيام. |
| Çok Az bulunan bir ürün istedin. | Open Subtitles | انت طلبت سلعة نادرة جداً |
| Ridgeway'in Az bulunan bir av tüfeği ile vurulduğunu duyunca da fotoğrafa baktı. | Open Subtitles | هو أيضاً تطلع بها مباشرة بعد أن سمع أن (ريدجواي) قُتل ببندقية صيد نادرة. |
| Az bulunan, aç kuşları. | Open Subtitles | - طيور نادرة جائعة - |
| - Az bulunan bir albüm bu. | Open Subtitles | -إنها نادرة جداً |
| Az bulunan bir şey, gerçekten. | Open Subtitles | نادرة حقاً |
| Az bulunan, güzel bir armağan. | Open Subtitles | نادرة وجميلة |
| Benim bütün Az bulunan baskılarımın baş kahramanı aynı. | Open Subtitles | كل الاصدارات النادرة التى املكها يوجد بها نفس بطل الرواية |