| Eğer ana binayı kapatıp doğu kanadına taşınırsanız, ...çalışanların kırk veya daha fazlasını azaltabiliriz. | Open Subtitles | إذا أغلقت الحزء الرئيسي من المنزل و إنتقلت إلى الجناح الشرقي يمكن أن نقلل خدمك أربعين أو أكثر |
| Oh, bak, listeyi, şurdaki kutulari kullanarak azaltabiliriz. | Open Subtitles | انظر يمكننا أن نقلل ذلك عن طريق وضع علامة على الخيارات |
| Bir takım besin tüketimini azaltarak, sigara içmeyerek, sağlıklı bir kiloda kalarak reflüyü büyük ölçüde azaltabiliriz. | TED | إن تقليل استهلاك بعض الأطعمة، وتجنّب التدخين والحفاظ على وزن طبيعي بإمكانها تخفيض الارتجاع بشكل كبير. |
| Davacıyla konuştum, bilgisayara izinsiz girme suçlarını azaltabiliriz. | Open Subtitles | لقد تحدّثت مع المدعي و يمكننا تقليل إتهامات الإختراق |
| Bomba patlayacak ama etkisini azaltabiliriz. | Open Subtitles | ستنفجر هذه القنبلة، لكن يمكننا تخفيف الإنفجار. |
| Gelecek 30 yıl içinde dünyadaki kasıtlı ölümleri %50 oranında azaltabiliriz. | TED | نستطيع أن نخفض عدد قتلى العنف حول العالم بنسبة خمسون بالمائة في الثلاتين سنة القادمة. |
| Geçidi okyanusa düşürerek hasarı azaltabiliriz. | Open Subtitles | نحن يمكن أن نخفض الضرر بإسقاط الباب في المحيط. |
| Hastalarla beraber bazı lojistik sorunları azaltabiliriz. | TED | ويمكننا التخفيف من الصعوبات اللوجستيكية التي يتعرض لها المرضى. |
| Yarın tekrar denemek istiyorum. Belki süreyi azaltabiliriz. | Open Subtitles | لذلك أرغب أن أجرّب ذلك مرّتين غداّ لأرى إن كان بمقدونا أن نقلل من وقت العمليّة |
| Enerji sorunumuzu çözebiliriz; CO2 oranını azaltabiliriz, okyanuslarımızı temizleyebiliriz; daha iyi şarap yapabiliriz. | TED | سيصبح بإمكاننا ان نحل مشاكل الطاقة و في نفس الوقت نقلل من ثاني اكسيد الكربون نستطيع ان ننظف محيطاتنا، و ان نصنع نبيذا افضل |
| Organ çürümesini ciddi şekilde azaltabiliriz... | Open Subtitles | يمكننا أن نقلل معدل تدهور العضو كثيراً |
| Davacıyla konuştum, bilgisayara izinsiz girme suçlarını azaltabiliriz. | Open Subtitles | لقد تحدّثت مع المدعي و يمكننا تقليل إتهامات الإختراق |
| Bu şekilde onlar iyice yaklaşmadan, sayılarını azaltabiliriz. | Open Subtitles | بهذه الطريقة، يمكننا تقليل أعدادهم قبل أن يحصلوا على فرصة ليقتربوا منا |
| Yani eğer yılda üretilen 1,2 trilyon pişmiş tuğlayı biyofabrike tuğla ile değiştirirsek her yıl 800 milyon ton CO2 emisyonu azaltabiliriz. | TED | لذا فإذا استطعنا استبدال 1,2 تريليون من الطوب المحروق الذي يُصنَع كلّ سنة بالطوب المصنّع حيويًّا، فسنستطيع تقليل انبعاث ثنائي أكسيد الكربون بنحو 800 مليون طنّ كلّ سنة. |
| yani eğer sayma tekniğini kullanırsak, çok az hesaplama yapsak bile kullanmamız gerekn DNA iplikçik sayısını anlamlı ölçüde azaltabiliriz. | TED | لذا يمكننا تخفيض عدد شرائط الحمض النووي الذي يجب استخدامها ان استخدمنا العدادات .. وبقليل من البرمجيات |
| Bölge Savcısıyla konuşup, cezanı azaltabiliriz. | Open Subtitles | فسيكون بمقدورنا التحدث إلى المدعي العام بشأن تخفيض مدة حكمك |
| Eğer geçidi şimdi patlatırsak hasarı %20 azaltabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع تخفيض الضرر بنسبة 20 بالمائة |
| Tabii, Çin havasını azaltabiliriz. | Open Subtitles | طبعاً، يمكننا تخفيف مظهره الصّيني |
| Kelly'nin yaptığını öğrendiğimize göre, güvenliği biraz azaltabiliriz. | Open Subtitles | والآن نعلم أنه كانت (كال) -يمكننا تخفيف بعض الإجراءات الأمنية |
| Küresel fakirliği hangi teknoloji ile gerçekten azaltabiliriz? | TED | ماذا نستطيع ان نطبق من التكنولوجيا للحد من الفقر العالمي ؟ |
| Ama böyle bir yerde bu tanıma uyan bir sürü kişi vardır. Bence listeyi azaltabiliriz. | Open Subtitles | ــ لكن مكانٌ مثل هذا لابد من أنهُ مليء بهم ــ أعتقد بأننا نستطيع تضييق البحث |
| - Belki de riski biraz azaltabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكن أن نخفض الخطر قليلا |
| Onu bulup, nasıl çalıştığını anlayabilirsek, en azında ameliyatla azaltabiliriz, ya da en azından olumsuz yan etkilerini kontrol ederiz. | Open Subtitles | فقد نكون قادرين على التخفيف من حدة الجراحة أو بناء السيطرة على الآثار الجانبية السلبية |