| Bölge Savcılığı dava dosyasından bazı hatıraların saklanması için özel izin almıştı. | Open Subtitles | لدى المدعي العام إذنٌ خاص للاحتفاظ ببعض تذكارات المحاكمة في غلاف التذكار |
| Bölge Savcılığı henüz daha fazla açıklama yapmaya hazır değil. | Open Subtitles | المدعي العام نفسه ليس مستعداً لأي شيء أكثر |
| Bölge Savcılığı suç mahallinin yeniden incelenmesini kabul etti. Güzel | Open Subtitles | وافق المدعي العام علي إعداة فتح مسرح الجرمية |
| Bölge Savcılığı ölümlü vaka prosedürü şu anda işliyor... ve sen müsait durumda değilsin. | Open Subtitles | فريق تحقيقات المدعى العام فى طريقه الى هنا ليحقق فى أمر إطلاق النار |
| Çünkü yargıç silahı kanıt olarak kabul etmedi ve Bölge Savcılığı soruşturmayı reddetti. | Open Subtitles | بسبب أن القاضى أستبعد دليل البندقية؟ و المدعى العام تراجع عن المحاكمة |
| Katılıyorum. Bunun sorumlusu Bölge Savcılığı. | Open Subtitles | أوافقك الرأي، اللوم يقع على عاتق الإدعاء العام |
| Bölge Savcılığı bu rapor için peşimi bırakmıyor. | Open Subtitles | المُدعي العام تطاردني لإنهاء هذا التقرير |
| Bölge Savcılığı'nın cinayet soruşturmasını yeniden açmasını sağladı. | Open Subtitles | جعلت المدعي العام يعيد فتح التحقيق في جريمة القتل |
| Bölge Savcılığı ile hergün irtibattayım | Open Subtitles | كنتُ على إتصال بمكتب المدعي العام كل يوم |
| Bölge Savcılığı Brian'ı 8 yıllık mahkumiyete razı etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | المدعي العام الأن يريده أن يقبل مساومة بــ18 سنة |
| Bu sizin Bölge Savcılığı tarafından düzenlenen tutuklama emri ve mahkeme çağrısı. | Open Subtitles | إليك إشعار بجلسة حضانة في حضرة المدعي العام للمقاطعة |
| Bölge Savcılığı, onu, ilk kanıt sunulduktan sonra mı tutuklamış? | Open Subtitles | أمر المدعي العام بالاعتقال بعد تسليم الدليل الأوّلي فقط؟ |
| İşte Bölge Savcılığı'nın en iyi avcı köpeği. | Open Subtitles | ها هو المسترد الذهبي لمكتب المدعي العام في المنطقة |
| Otobüs hattındaki personel dosyaları için Bölge Savcılığı'ndan gerekli tüm dosyaları istedim. | Open Subtitles | أنا أعمل مع مكتب المدعي العام لأحصل على كل الملفات الشخصية التي سرحتها شركة الحافلات |
| Bölge Savcılığı bürosunda çalışanların öz geçmişinde yazıyor. | Open Subtitles | من عمل بمكتب المدعي العام ذلك مذكور في ملفاتهم |
| Görünüşe bakılırsa o ve Bölge Savcılığı artık can ciğer değiller. | Open Subtitles | ـ أجل، لايزال من الواضح العلاقة بينه و بين المدعي العام ليست على وفاق. |
| Harika, muhbirin Bölge Savcılığı'ndan olduğunu mu düşünüyoruz? | Open Subtitles | عظيم، اذا نحن نعتقد ان الواشى كان فى مكتب المدعى العام ؟ |
| Bölge Savcılığı muhtemel bir müebbet hapis yerine 15 yıl tanıdığındaysa itiraf etmedi. | Open Subtitles | بعدها عندما عرض المدعى العام ان يعطه عقوبه 15 عام بدلاً من عقويه مدى الحياه لم يعترف |
| Siz de bilirsiniz ki, Bölge Savcılığı iyi bir hikaye anlatan herkese dokunulmazlık vermiyor. | Open Subtitles | قبل أن يتفوه بكلمة متأكد أنك على دراية بأن الإدعاء العام لن يقدم حصانة لأي أحد يخبر قصة جيدة |
| Geceyi, Bölge Savcılığı bürosuyla mücadele ederek geçirdim. | Open Subtitles | قضيت الليل أتصارع مع مكتب الإدعاء العام |
| Biz daha çok emniyet teşkilatı ile çalışırız. Polis, Bölge Savcılığı ağırlıklı olarak. Bu sizi yeterince meşgul ediyor mu? | Open Subtitles | إننّا نعمل بالمقام الأول مع المحاكم، الشرطة، و مكتب المُدعي العام. |