| Nasıl göründüğünü biliyorum ama ticaret böyle yapılır. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو هذا، لكن هكذا يتم العمل التجاري. |
| Çünkü şantaj böyle yapılır güzelim. | Open Subtitles | لأنه هكذا يتم الإبتزاز يا عزيزي |
| İşte bu iş böyle yapılır baylar. | Open Subtitles | هكذا يتم الأمر أيها السادة |
| - Hocalara da böyle yapılır. | Open Subtitles | هكذا تتعامل مع السادة -من السادة؟ |
| Bu, bu iş böyle yapılır değil, delilik Bu ı iş yapmak yolu değildir. | Open Subtitles | هذا جنون، ليس هكذا تتم الأمور، أنها ليست طريقة عملي. |
| Bu böyle yapılır. | Open Subtitles | هكذا تسير الامور |
| Soruşturma böyle yapılır. İşi biliyorum. | Open Subtitles | هكذا يكون التحقيق أنا أعرف، فهذا ما كنت أفعل |
| Hepsi iş meselesi ve bu iş böyle yapılır. | Open Subtitles | هذه فقط أعمال، وهكذا تتم الأعمال |
| Hala benim hareketim Randy. Ve o hareket böyle yapılır. | Open Subtitles | تسرق حركتي، يا راندي هكذا تفعلها |
| Benim geldiğim yerde böyle yapılır. | Open Subtitles | هكذا نفعلها من حيث اتيت انا |
| İş dediğin böyle yapılır evlat. | Open Subtitles | تلك هي الطريقة لإنجازها ياولدي |
| İşte bu iş böyle yapılır. | Open Subtitles | و هكذا يتم الأمر |
| Ve işte böyle yapılır cüce. | Open Subtitles | هكذا يتم الأمر أيتها القزمة. |
| İş böyle yapılır. | Open Subtitles | هكذا يتم الأمر. |
| Bu iş böyle yapılır. | Open Subtitles | هكذا يتم تعلمين ذلك |
| İşte böyle yapılır! | Open Subtitles | والأن هكذا يتم الأمر. |
| - Pisliklere böyle yapılır. | Open Subtitles | هكذا تتعامل مع اللقطاء. |
| Bu iş böyle yapılır. | Open Subtitles | هكذا تتم الامور |
| Bu iş böyle yapılır. | Open Subtitles | هكذا تسير الامور معنا |
| Soruşturma böyle yapılır. Biliyorum, eskiden ben de yapıyordum. | Open Subtitles | هكذا يكون التحقيق أنا أعرف، فهذا ما كنت أفعل |