| Büro'nun bir patrondan toplanacak uyuşturucu için bir beklentisi vardır. - Evet. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية دائماً تتوقع كمية المخدرات التى من الممكن مصادرتها من التاجر |
| Büro'nun isteğimize cevap verip sizi göndermesi, beni rahatlattı. | Open Subtitles | أنا مرتاح جدا إن مكتب المباحث الفيدرالية قد إستجاب لنا و قام بإرسالك |
| Bunu Büro'nun laboratuvarlarına inceletelim. | Open Subtitles | دعنا نقوم بتحليل هذه في معمل المكتب الفيدرالي |
| Bugün ise, biliyorsun Büro artık çok farklı. | Open Subtitles | واليوم أصبح المكتب الفيدرالي بقيادة مختلفة |
| Biz de en az senin kadar Büro'da yükselmeni istiyoruz. | Open Subtitles | نرغب بحصولكِ على تلك الترقية في المكتب بقدر رغبتكِ فيها |
| Onun yerine Büro'dan kovulsaydı keşke. | Open Subtitles | ربما كان على مكتب التحقيقات الفيدرالي فصله بدل ذلك |
| Büro'ya bulaşmanın ne anlama geldiğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ماذا يعنى العبث مع المباحث الفيدرالية ؟ |
| İnanın ki bu olayın, Büro'nun egosuyla hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | أكثر من المباحث الفيدرالية هذا ليس بشأن غرور المباحث |
| Büro'nun güvenli bilgi akışı gelişmiş şifreleme standardı lisansını atlatıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بإختراق ملفات المباحث الفيدرالية التي تتم حمايتها ببرامج تشفير مُتقدمة للغاية |
| Büro'dayken, yılda bir atış testine sokulurduk. | Open Subtitles | حين كنت في المكتب الفيدرالي كان علي التأهيل مرةَ كل سنة على المدى |
| Büro neye karıştığını ve bunun vurulmayla ilgisi olup olmadığını öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | المكتب الفيدرالي يجب ان يعرف بما هي متورطة و ان كان لذلك علاقة بسبب تعرضها لإطلاق النار |
| Üniversiteden sonra icrada çalıştım, sonra da Büro'ya katıldım. | Open Subtitles | لقد عملت في تطبيق القانون بعد الكلية ,ث بعدها انضمتت الي المكتب الفيدرالي |
| Yeni ateşlenmişti, üç kurşun ve Büro'ya giden dosyada hiçbir şey yok bu yüzden bulmamamız için dua etsen iyi edersin. | Open Subtitles | وجد إنه تم الإطلاق منها حديثًا، ثلاثة رصاصات وليس هناك أي شيء بالملف في المكتب لذا يستحسن أن تصليين بألا نجدهم |
| Bu kabuller sadece sizin için değil, Büro'daki herkes için geçerli. | Open Subtitles | الآن، هذا يحمل ليس فقط ل أنت لكن لكلّ شخص في المكتب. |
| Belki de Federal Büro'daki bazı pislikler sorumludur. | Open Subtitles | ربما بعض الحثالة في المكتب الرئيسي مسئولين |
| 12 yıldır Büro için çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمل مع مكتب التحقيقات الفيدرالي منذ 12 سنة |
| Büro için şiddet suçlarında çalıştığı zamanlardı. | Open Subtitles | منذ زمن حينما كن يعمل في محاربة الجريمة لحساب مكتب التحقيقات الفيدرالي |
| Daha önce de bilgiye ihtiyacimiz oldugunda Büro'yla isbirligi yapmissin. | Open Subtitles | نحن فهمنا انك تعاونت مع المكتب سابقا عندما احتجنا معلومات |
| Bugünden önce, Büro'nun bir şüphelisi vardı. Ben. | Open Subtitles | قبل اليوم، كُنت المشتبه بها الوحيدة لدى المكتب |
| Mulder, Büro'ya bu suçlamalarla gidemeyiz. | Open Subtitles | مولدر, لا نستطيع أن نتوجه للبيورو بهذه الإتهامات. |
| Bu Büro'da ve departmanda yedi yıldır çalışıyorum, Edgar. | Open Subtitles | عملتُ بمكتب التحقيقات لسبعة أعوام، يا (إدجار) |
| Fakat sana hatırlatmam gerekir ki bu, Büro'nun erkek ve kadın ajanların görevdeyken aynı otel odasında bulunmamaları politikasına aykırı. | Open Subtitles | مع ذلك, يجب أن أذكرك, هذا يخالف سياسة البيورو.. لعميلان ذكر وأنثى متصلان بنفس غرفة الفندق أثناء مهمة. |
| Büro'yla ilgilenmesinin tek nedeni tecrübe kazanmak ve hukuk kariyerine katkısı. | Open Subtitles | يكمن إهتمامة الوحيد بالعمل بالدائرة في الحصول على الخبرة اللازمة التي تفيده بممارسة القانون بشكل خاص. |
| Sen eski Büro'da çalışıyordun, artık o Büro yok. | Open Subtitles | لقد عملتَ بمكتب التحقيقات القديم وحالياً ليس له وجود، يا سيّدي. |
| 1932 yılının o sabahı Bay Lindbergh'ün evine ulaştığımızda Büro'nun geleceğini değiştirecek bir soruşturmaya başladık. | Open Subtitles | حين وصلنا إلى منزل السيّد (ليندبرغ) ذلك الصباح بعام 1932... أجرينا تحقيقاً والذي ساعد بتغيير مصير دائرتنا للأبد. |
| Sadece bu böIüme katıImak değil Büro içindeki şöhretimi düzeltmek. | Open Subtitles | و ليس فقط إلى وحدة تحليل السلوك و لكن كي استعيد سمعتي داخل المكتب الفيدرالي |