| Ve bu bütçeler geleceğimiz için anahtarımız, çocuklarımız için anahtarımız. | TED | وهذه الميزانيات هي مفتاح مستقبلنا إنها مفتاح مستقبل اطفالنا |
| Diğer tablolar ise federal bütçeler, not ortalamaları, SAT sınav sonuçlarıydı. | Open Subtitles | وكانت جداول أخرى الميزانيات الاتحادية , المتوسطات تراكمي , SAT العشرات. |
| Büyük filmler, büyük oyuncular, büyük bütçeler. | Open Subtitles | الأفلام الناجحة , الممثلين المشهورين, الميزانيات الضخمة |
| bütçeler baskı altında. | Open Subtitles | الميزانيات تحت ضغط كبير |
| Sarah, incelemem gereken bütçeler var. | Open Subtitles | عليّ أن أراجع الميزانيات يا (سارا) |