| Bütün bu plan bütün şehrin kaderi paramparça olurdu. | Open Subtitles | الآن هذه هي الخطة بأكملها المدينة بأكملها |
| Kendi güvenliğiniz, bütün şehrin güvenliği askeri birimlerle tam işbirliğinize bağlı. | Open Subtitles | سلامتك الشخصية، سلامة المدينة بأكملها تعتمد على تعاونك الكامل مع السلطات العسكرية. |
| Drakan ve adamları sizi arıyor. bütün şehrin altını üstüne getirdi. | Open Subtitles | داركان ورجاله يبحثون عنك فتشوا المدينة بأكملها |
| Uzak bir jeolojik gelecekte bütün şehrin üstünü kaplayacaklar. | Open Subtitles | في المستقبل الجيولجيّ القريب، ستغطي كامل المدينة. |
| 'Çünkü senin yaşlı adam bütün şehrin ölmesini istediği birini vurmuştu. | Open Subtitles | لأن أباك قتل رجل ,كامل المدينة تريده ميتاً |
| - Oradan bütün şehrin üzerine işeyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ التبول على المدينة كلها من هناك ! من جدك ! |
| - Oradan bütün şehrin üzerine işeyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ التبول على المدينة كلها من هناك ! من جدك ! |
| Hele ki, bütün şehrin önünde. | Open Subtitles | بالتأكيد ، أمام المدينة بأكملها لكن أيضًا |
| Basına bütün şehrin kokuşmuş olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخبر الصحافة أنّ المدينة بأكملها فاسدة |
| bütün şehrin ağzında onun adı. | Open Subtitles | المدينة بأكملها تنادي إسمه |
| bütün şehrin ağzında onun adı. | Open Subtitles | المدينة بأكملها تنادي إسمه |
| bütün şehrin üstünde iki kez uçtum, gitmişler. | Open Subtitles | طرت على كامل المدينة مرتين، وذهبوا. |
| bütün şehrin değil. | Open Subtitles | ليس كامل المدينة. |